Türkiye’de Piyasa Faiz Oranları Gevşiyor
Eğer faiz düşüşüne Merkez Bankası da destek verirse Türkiye’ye yönelik sermaye girişleri artabilir.
ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımlarını öteledi. Alınan karar küresel piyasaların bahar aylarındaki atmosferini kısmen netleştirdi. Habertürk'ten Abdurrahman Yıldırım'ın haberine göre, bu konjonktür, küresel risk alma iştahını arttırabilir. Yıldırım'ın haberinde ayrıca şu konulara yer verdiği görüldü:
'Ufukta da henüz enflasyon yok, düşen petrol fiyatları potansiyel enflasyonu baskıladığı için, bahar atmosferi aylarca devam edebilir. Şubat ayından itibaren para ve sermaye yeniden gelişmekte olan ülkelere yollanıyor. Bunun sonucunda gelişen ülkelerin kurları değer kazanırken, dolar değer kaybediyor. Değer kaybeden dolara karşı Euro ve yen değerleniyor.
Bütün gelişmiş ülkelerde ve Türkiye’de de piyasa faiz oranları gevşiyor. Böyle bir dış konjonktür Türkiye’ye yarar. Sermaye girişlerini artırarak hisse senetlerinden tahvillere ve Türk Lirası’na kadar yabancı alımlarını güçlendirir. Faizler düşme eğilimine girmişken Türkiye'ye yatırım yapan yabancılar da hem sermaye kazancı hem de değerlenen TL üzerinden para kazanırlar.
Merkez Bankası'nın Kararı Bekleniyor
Merkez Bankası bu hafta faiz kararını açıklayacak. Eğer faiz düşüşüne Merkez Bankası da destek verirse Türkiye’ye yönelik sermaye girişleri artabilir. Bu durumda mevduattan kredilere faiz oranlarında geri çekilmeler meydana gelebilir. Çünkü hem dış kaynağın maliyeti düşecek hem de içeride en azından bahar aylarında enflasyon da gerileyecek.
Şubat ayında başlayan bu gerilemenin Mart, Nisan ve Mayıs aylarını kapsaması yüksek olasılık. Çünkü baz etkisi işimizi çok kolaylaştıracak. Geçen yıl enflasyon Martta yüzde 1.19, Nisan'da yüzde 1.63 ve Mayıs2ta yüzde 0.53 ile yüksek düzeydeydi. O tarihe kadar ama az ama çok enflasyon yıllık bazda gerileyecek. TL’nin değer kazanması ayrıca enflasyon düşüşüne katkı yapacak. Şubatta yüzde 8.78 olan yıllık enflasyon yüzde 7’lere inebilir. Zaten siyasi baskı altında olduğundan eline geçen bütün fırsatları faizi düşürmede kullanıyor. Bu kez de Merkez Bankası’nı bundan alıkoyacak bir gelişme yok. Sadece görev süresinin dolması nedeniyle bu kararı yeni gelecek yönetimin almasını uygun görebilirler. Ancak bunun ihtimali bence düşük. Örneğin Merkez Bankası’nın bankalara kullandırdığı kaynakların ortalama maliyeti son haftalarda istikrarlı bir şekilde düşüyor. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti Mart ayının ilk haftasında yüzde 9.04 iken, ikinci haftada yüzde 9.0’a, geçen hafta da yüzde 8.94’e indirildi. Kaldı ki bankalar da şirketlere yönelik kredi faiz oranlarında ve kısmen de konut kredili faiz oranlarında düşüşe gidebileceklerinin işaretini verdiler. Rekabetin en yoğun yaşandığı bu iki kredide faizler artmıyor, hatta gevşeme eğilimi başladı. Önümüzdeki dönemde de yurtdışından sermaye akışına ve içeride enflasyondaki gerilemeye bağlı olarak faizlerde belli bir düşüş görülebilir.