Tüketiciye göre ev satmanın tam sırası, ancak almanın vakti değil

ING Bank'ın İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Nielsen işbirliği ile her ay gerçekleştirilen 'Barometre' araştırmasına göre mal sahipleri, fiyatların artmasıyla piyasayı ev satmak için uygun buluyor.

Ancak tüketicilerin ev satın alma niyetleri önceki aylara göre düştü. Bu konuda ING'nin barometresi mayıs ayında 77,4 seviyesindeyken endeks haziranda 74,5'e indi.

Her ay düzenli olarak piyasanın 'ev alma iştahını' ölçen araştırmayla tüketicinin konut satın alma eğilimi, mevcut ve gelecekteki ekonomik koşul değerlendirmesi, gelecekte konut satın alma eğilimi ve konut kredisi kullanım eğilimi ile ilgili önemli sonuçlar ortaya konuluyor.

Araştırmanın Haziran ayı sonuçlarına göre, ekonomideki gidişatın iyiye gideceğini düşünenlerin oranındaki yükseliş devam ediyor. Konut satın alma eğilimi, konut piyasasının yaz aylarında gerileme göstermesi ve talep tarafında ev satın almayı düşünme oranının kış dönemine göre daha az olması sebebiyle, bütün dönemlere göre istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş yaşanıyor.

Konut satın almayı düşünenler, bu planlarını önümüzdeki 19 aylık dönemde gerçekleştirmeyi öngörüyor. Bankadan, konut sektörünün nabzını tutan araştırmayla ilgili yapılan açıklamaya göre, alınması düşünülen ev fiyatı ortalama 96 bin 951 lira olarak belirlenirken, krediye ortalama aylık 1.011 lira ödenebiliyor. Haziran 2010 döneminde gayrimenkule yatırım yapanların oranı ise yüzde 16'dan yüzde 17'ye çıktı. Hiç yatırım yapmayanların oranı da artış göstererek yüzde 67'den yüzde 78'e yükseldi.

Araştırmayı değerlendiren ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, "Her ne kadar veriler önümüzdeki dönem için belirsizliklerin arttığına ve tüketici güveninde düşüş yaşanabileceğine işaret etse de, düşük faiz ortamının devam etmesinin güçlü olduğu bu ortamda inşaat ve konut sektörünün bundan olumlu etkilenen sektörlerden olmaya devam etmesi beklenebilir." dedi.

Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Orhan Erdem ise, konut endeksinde yaşanan düşüşün sebebi olarak siyasi belirsizlikleri göstererek, "Ekonomideki her türlü olumlu haber ilk önce konut/inşaat sektörünü etkilerken her türlü olumsuz haber de en önce konut/inşaat sektöründe kendini hissettiriyor. Siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması durumunda, ING Mortgage Barometre'de bir düzelme, siyaset arenasında yaşanacak olası rahatlamanın da konut sektörüne çok olumlu katkısının olacağını söylemek kehanet sayılmamalı." diye konuştu.