TCMB Para Politikası Faizlerinde Değişikliğe Gider mi?

24/04/2019

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu yarın politika faizlerini belirleyecek. Peki Para Politikası Faizleri değişir mi? Kredisi faiz oranları karadan nasıl etkilenir?

Merkez Bankası, geçtiğimiz yıl 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranını yeniden politika faizi olarak tanımlayarak, enflasyondaki yükselişin beklentiler ve fiyatlama davranışları üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamayı ve fiyat istikrarını desteklemeyi hedeflemişti. Fonlamanın tamamını 1 hafta vadeli repo ihalesi kanalından yaparak parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmeyi ve piyasalara ilişkin öngörülebilirliği arttırmayı amaçladı. 2018 yılında enflasyondaki yükselişin en önemli nedeni TL’deki hızlı değer kaybıydı. Enerji ve gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmelere bağlı fiyat artışları da enflasyonun yukarı yönlü hareketinde etkili oldu.

Merkez Bankası’nın 6 Mart tarihli Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında, 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı %24 düzeyinde sabit tutuldu. Toplantı karar metninde, ithal girdi maliyetlerindeki ve iç talepteki gelişmelerin neticesinde enflasyonda bir miktar düzelme olduğuna değinilerek, enflasyon görünümünde kalıcı bir iyileşme gözlemlenene kadar sıkı para politikası duruşunun devam edeceği vurgulandı. Merkez Bankası’nın bir sonraki Para Politikası Kurulu yarın toplanacak.

Geçen yıl Merkez Bankası’nın ilk faiz indirimini 2019 yılının Haziran ayında yapması bekleniyordu ama enflasyon görünümünün henüz iyileşmemesi nedeniyle bu beklentiler yılın ikinci yarısına ertelendi. Her ne kadar enflasyon Ekim ayından bu yana %25.24 seviyesinden %19.71 seviyesine gerilese de sepetteki ağırlığı yaklaşık %25 olan gıda fiyatlarında henüz bir iyileşme gözükmüyor. Enflasyonun yeniden tek haneli seviyelere gerilemesi için sıkı para politikası duruşunun devam etmesi gerekiyor. Ekonomik göstergelere bakıldığında faiz indirimi için uygun ortam şu an için ufukta gözükmüyor. Yaz aylarında enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlandığı takdirde faiz indirimi gündeme gelebilir.

Çin, Hindistan, Endonezya, Brezilya, Güney Afrika, Rusya ve Meksika’yı içeren ülkelerinin enflasyon ortalaması %3.71 iken, politika faiz oranı ortalamaları %6.57’dir. Türkiye, yüksek enflasyon oranıyla diğer gelişmekte olan ülkelerden negatif ayrışmaktadır. G20 ülkelerinden olan ve hikayesi Türkiye’ye benzeyen Arjantin’de ise yüksek kamu borcu ve bütçe açığının bir sonucu olarak yüksek enflasyon ortaya çıkmıştır. Arjantin’de enflasyon %54.70 iken, Merkez Bankası politika faiz oranı %60’dır.

Son dönemde petrol fiyatlarında da yukarı yönlü bir hareketlenme söz konusu. Bu bakımdan, petrol fiyatları ve enflasyon arasındaki geçişkenliği de göz ardı etmemek gerekiyor. İthal girdi maliyetlerindeki; özellikle petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü hareketin, enflasyonu önümüzdeki dönemde yukarı yönlü baskılayacaktır. Temel amacı fiyat istikrarını sağlamak olan Merkez Bankası, faiz kararını verirken gıda ve enerji fiyatları gibi enflasyondaki temel belirleyici parametreleri de yakından takip edecektir.

İç talepteki yavaşlamayı takiben iktisadi faaliyette de yavaşlama gözlemlenmektedir. Bu süreçte Ocak ayı işsizlik oranı son 10 yılın en yüksek seviyesi olan %14.7’ye yükselirken, 2018 yılının son çeyreğinde ekonomi %2.4 küçüldü. Sanayi üretim endeksi ise Şubat ayında bir önceki yıla göre %5.1 geriledi. İç talepte gözlenen belirgin yavaşlamayla birlikte, enflasyonda maliyet kanallı etkiler ağır basmaya başlamış gibi gözüküyor.

TCMB Yarınki Toplantısında Politika Faizini Düşürür mü?

Geçtiğimiz aylarda faiz indirimi senaryoları konuşulsa bile, gelen enflasyon verileri ve enerji fiyatlarındaki yükselişlerle birlikte faiz indirimi tahminleri yılın ikinci yarısına ertelenmişti. Öte yandan bu süreçte enflasyon sepetindeki ağırlığı yaklaşık %25 olan gıda fiyatlarında da bir iyileşme olmadığını eklemek gerekiyor. Öte yandan artan enerji maliyetleri de Merkez Bankası’nın faiz indirimi ihtimalinin önündeki en büyük engeller olarak gözüküyor.

Finansal piyasalardaki oynaklık devam ederken ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanamamışken Merkez Bankası fiyat istikrarı hedefinden ödün vermeyecek, sıkı para politikası duruşunu koruyacaktır. Bu ekonomik konjonktürde, Merkez Bankası’nın Temmuz ayından önce faiz indirimi yapacağı düşünmüyor. Bununla birlikte, son dönemde küresel belirsizliklerin artarak devam etmesi, gerek enflasyon tahminlerinde gerekse para politikası kararlarında temkinli olmayı gerektiriyor.

Sonuç olarak; Merkez Bankası’nın sıkı para politikası duruşunu sürdürmesini ve haftalık repo faizini %24, gecelik borçlanma faizini %22.5, geç likidite penceresini ise %24 seviyesinde sabit tutması bekleniyor. T

CMB’nin politika faizlerini sabit tutması bankaların kredi faiz oranlarında beklenen indirimin gelmeyeceği anlamına geliyor. Uzmanların beklentisi kredi faiz oranlarının durağan ve hafif yükseliş yönlü seyretmesi yönünde.

Kaynak: İnvesting