Para Politikası Kurulu Faiz Oranlarını Sabit Tuttu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) faiz oranlarını değiştirmedi.
TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruya göre PPK, Erdem Başçı başkanlığında toplandı. Buna göre Kurul, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 10'da sabit bıraktı.
Geç likidite penceresi faiz oranları; geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0, borç verme faiz oranı yüzde 15'de sabit bırakıldı.
Gecelik faiz oranları; Merkez Bankası, marjinal fonlama oranını yüzde 12, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 11,5, Merkez Bankası borçlanma faiz oranını yüzde 8 sabit tuttu.
Duyuruda, enflasyona ilişkin yukarı yönlü risklerin önemini korumakta olduğu belirtilerek, Kurul'un, ocak ayında yapılan güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırmanın, söz konusu risklerin orta vadeli enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerini sınırladığı değerlendirmesinde bulunduğu kaydedildi.
Bununla birlikte, baz etkisinin de katkısıyla haziran ayına kadar enflasyondaki yükselişin devam edebileceğinin tahmin edildiği aktarılan duyuruda, şunlar belirtildi:
"Bu süreçte enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızları yavaşlamaya devam etmektedir.
2014 yılı ilk çeyreğine dair açıklanan veriler de bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebinde ivme kaybına işaret etmektedir. Net ihracatın ise dış talepteki toparlanmanın da etkisiyle büyümeye olumlu katkı yapması beklenmektedir. Kurul, talep bileşenlerinin mevcut görünümü altında 2014 yılında toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir.