Mortgage oldu Morgate.
Sanırım hatırlarsınız WATERGATE skandalının Amerikan Başkanı Richard Nixon’u istifa ettirdiğini. Gerçi Bush’u hiçbir gate’li hiçbir skandal (Irakgate, KatrinaGate) yıkamadı, Mortgate de yıkamaz.
Ismail ISCAN
IrakGate’nin ne olduğunu zaten biliyorsunuz, Mr. Bush’un demokrasi götürmek istediği ülkenin halini her gün ekranlarda, gazetelerde onlarca yüzlerce ölü haberiyle takip etmektesiniz. Amerika 24 saatte dünyanın her yerine operasyon yapacak güce sahip bir ülke iken 2005 yılı Katrina kasırgasında vatandaşlarının yardımına günlerce ulaşamadı, daha doğrusu Federal Hükümet olayı yeterince ciddiye almadı, lokal yöneticilere çözümü bıraktı. Fiyasko fiyasko üstüne binmiş ve yerel Cumhuriyetçi Belediye Başkanının seçilmiş Demokrat Valiyle olan uyuşmazlığı da olayın üzerine tuz biber olmuştu. Sular çekildiğinde ise etrafta yüzlerce ceset suların üzerinde, yığıntıların altından toplanmıştı.
Son günlerde dünya finansal piyasalarını altüst eden Mortgage Mortgate skandalına dönüştü. Türkiye de bunlardan nasibini en sert şekilde alan veya alacak ülkelerden birisi, dikkat buyurun henüz Mortgage sistemi başlamış olmamasına rağmen.
Amerika’da yaşadığım yıllarda bu sistemin her 5–10 yılda bir, bir taraftan delindiğine veya arıza verdiğine şahit olmuşumdur. Hatta aynı sistemin içine düşerken 11 Eylül olayı olunca geri dönüşüme kesin karar vermiştim. İki hafta boyunca masanın üzerinde imzalanmayı bekleyen kredi onayı çok zor günler geçirmemi sağladı. Ya imzalayıp 15 sene daha esaret yaşayacaktım, ya da özgür ama Amerika'da evi olmayan biri olarak. Ben Amerika'da evsizliği ve Türkiye'deki yaşamı seçtim.
Mortgage beni takip edip buraya da geldi. Birkaç yıl evvel Mortgage konusu Türkiye’de zikredilmeye başlandığında aklıma ilk gelen ne ise onu sizle paylaşayım. ‘’Eyvah, hapı yuttuk’’.
Amerika’daki mortgage fonlarının yarattığı kriz Avrupa’ya da sıçradı ve bugün de Fransız BNP Paribas bankası elindeki mortgage fonlarını dondurdu.. AB Merkez Bankası piyasadaki likidite sıkışıklığını aşmak için 95 milyar Euro piyasaya sürdü. Çare olacak mı, kısa sürede belki, uzun vadede problem çözülemezse elbette hayır.
Türkiye’de bankalar zaten ev kredisi vermekte idi. Mortgage da ev almak isteyen orta ve üst gelir grubuna kredi sağlayan bir sistemdir. Mortgage alabilmek için alınacak olan evin bedelinin alıcı tarafından %10–30 peşin ödenmeli geri kalan kısmı da mortgage 15–30 yıllık ve Türkiye şartlarında %18–20 faizle bankalardan alınması gereklidir. Mortgage, kullanıcısı için risk katsayısı hayli yüksek bir sistem. Bu arada ipotek altına alınmış olan senetler, mortgage kullandırıcısı tarafından başka yerlere pazarlanabilir, kredi karşılığı gösterilebilir. Burada banka ve mortgage veren fon 15–30 yıllık alacağına mahsuben piyasadaki mortgage senetleriyle yeni bir yatırım imkânı bulabilir. Burada müşterinin, mortgage kullanıcısının mevcut bankadan alınan ev kredisiyle karşılaştırıldığında hiçbir avantajı yok aksine riski var. Risk, eğer ki” 15–30 yıl içinde 3 ay arka arkaya mortgage borcunuzu ödemez iseniz, bankanın evinize el koyması ve o ana kadar ödemiş olduğunuz tüm borçların bedelinin heba olması. Banka alacağına mahsuben evi satışa çıkarabilir (foreclosure) – ki bunu Türkiye’de bankalar suistimal edecektir. Foreclosure’da banka sadece alacağı kadar olan kısmı için evi satışa çıkarabilir. Siz hiç 400 bin YTL’lik değerdeki bir evi bankanın ödenmeyen mortgage borçları için geri kalan –farzedin ki 120 bin dolara satacağını düşünüyor musunuz?
Bu Amerika’da normaldir. Banka sadece alacağı ne ise o kadarlık bedelle evi satışa çıkarır. Burada extra durumdan faydalanmaya çalışmaz. İşte bu bizde çalışmaz. Fırsatçı bankalar burada bir yolunu bulup açık arttırmaya koyarak alacağından daha fazlasını almaya çalışır.
Amerika’da emlak (Real Estate) işiyle meşgul olan bir tanıdığımın foreclosura düşmüş olan evleri alıp, beş -on bin dolar ufak tefek tamirlerle yeniden asıl değerine satmakla büyük gelir elde ettiğini biliyorum. Foreclosure olan evlerin bilgilerine de belirli kişiler ulaşabilir, işte bu Türkiye’de emlak simsarlarının ellerini ovuşturmasına sebep olacaktır.
Son mortgage krizi Amerika’da 2 milyon ev sahibini ve en az 6–8 milyon insanın hayatını etkileyecektir. İntiharlar, boşanmalar mortgage krizinin sosyal yönden açtığı yaraların neticesidir. Ben bunun Türkiye’de yaratacağı kargaşayı düşünmek dahi istemiyorum. Yeni bir kredi kartı krizi gibi olmaya aday. Zaten Amerika’da yıllardır problem veren bir sistemi bizim ülkemizde tatbik etmek istemenin bir mantığı da yok. Var, sadece piyasa oyuncularına yeni bir zemin ve kâr kapısı aralamak için, Kullanıcısına extra hiçbir yararı yok. Zaten çalışan ve daha az riskli olan bir ev kredisini bankalar veriyor.
Amerika’da 3–4 yıldan beridir faizin %1–2 civarlarında olması mortgage kullanıcısını flexible (sabit olmayan) faize yönlendirmişti, Ancak son iki yıldır faizler %2’lerden %5’lere çıkınca birdenbire ödenen faiz ikiye katlandı. Bu da mortgage kullanıcılarının değişken faizle aldıkları faizlerin ikiye katlanmasına aylık ödenen mortgage primlerinin ödenemez hale gelmesine neden oldu. Sabit faizle alanlar için zaten böyle bir değişiklik herhangi bir etki yaratmadı elbette.
Şu andaki faiz koşullarıyla Türkiye’de mortgage kullanmak, mortgage pazarlamak akıl karı değil, zira aylık faiz, dikkatinizi çekerim aylık faiz %1.5 civarında, bu da yılda %18 yapar ve bu faiz sizi her 5–6 yılda aldığınız para kadar faiz ödemeniz anlamına gelir. Hem anapara hem faiz ödemekte bu faiz oranıyla hiçbir babayiğidin harcı değil. Amerikalı o gelirle yüzde 5–7 faizi ödeyemezken biz bu gelirle , %18 ve krizde %25’lere yükselecek olan mortgage faizini ödeyeceğiz. Mümkün mü? Başından daha fiyasko olacağı kesin. Bunu hangi ekonomist, hangi aklıselim önerebilir? Ama nedendir bilinmez Türkiye’de ise güllük gülistanlık gösteriliyor bu sistem. Bir kere mortgage kullanacak olanlar orta ve üst gelir grupları, bu sistem alt gelir grubunu ilgilendirmiyor. Orta sınıfta da geliriniz 15–30 yıl garantimi ki kendinizi böyle bir riskin içine atacaksınız. Oturun bankanızla anlaşın ev kredisini bankanızdan alın. Niye mortgage kullanacaksın? Sana bir faydası yok ki. Faydası bu krediyi sana kullandıran bankanın komisyon alması, fon işleticisinin buradan gelen senetler toplamına tekabül eden değeri başka alanlarda değerlendirme şansı, 3 ay arka arkaya ödeme yapamaz olursan, hem ödediğin peşinat hem de o güne kadar ödemiş olduğun tüm primler yanıyor. Üstüne de sana bir bardak su içmek kalıyor.
Bu mortgage bizi mort eder, söylemedi demeyin.
Kaynak: Vatan