Mortgage'dan sonra kredi kartlarında da batık tehdidi

Önde gelen yatırım şirketlerindeki analistler, ülkede tüketici güvenin azalmaya başladığını gösteren verilerin ardından, resesyonun kredi kartlarında ciddi bir batık sorunu doğrubileceğini bildirdi. Konut fiyatlarındaki gerileme ve mortgage kredi koşullarının sıkılaşmasına karşın kredi kartı geri ödemelerinde henüz ciddi bir sıkıntı başlamadığını belirten analistler, ancak ekonomik durgunluğun işsizliği artırabileceği, bunun neticesinde ise kredi kartı geri ödemelerinin yavaşlayabileceğine dikkati çekiyorlar. Analistlere göre, batık kredilerin artmasıysa tahvil piyasalarını sarsabilir çünkü batıkların artması kredi kartı destekeli borçlanma ürünlerinin cazibesini yitirmesine yol açarak, aktif destekli Amerikan menkuldeğerler piyasası üzerindeki baskıyı iyice artırabilir. Bunun da şirketlerin borçlanma maliyetlerini önemli oranda yükseltmesinden endişe ediliyor. İşsizlik % 6 olursa geri dönüş azalır Los Angeles merkezli aracı kurum Payden & Rygel'in portföy yöneticisi Mike Kagawa, Reuters'a yaptığı açıklamada, işsizlik oranının yüzde 6'ya çıkması halinde böyle bir sorun yaşanmasının olası olduğunu söyledi. Piyasadaki önemli oyunculardan Countrywide Financial Corp.'un CEO'sunun resesyon uyarısı yaptığını hatırlatan Kagawa, resesyon riskinin gözardı edilemeyeceğini kaydetti. Tahvil fiyatı gösterge Batık kredi sorununun bir sinyali de Amerikan kağıt fiyatlarının işsizlik rakamlarına verdiği tepki. Tahvil piyasası, ücret artışı ve ekonominin genel görünümünü yansattığı için işsizlik verilerine karşı çok hassas. Geçtiğimiz salı günü 10 yıl vadeli Hazine kağıdının getirisi Merkez Bankası FED'in gecelik borç verme hedefinin 70 puan altındaydı. Farkın 100 puanı bulması, ekonomik faaliyetlerin ve istihdam koşullarının kötüleştiği şeklinde yorumlanıyor. Batık miktarı yüzde 4.6 ABD'deki kredi kartı şirketleri, şu an kredilerin yüzde 4.6'sını geri alamıyor. 2003 yılı ortalarında yüzde 7.5 olan bu oran, geçtiğimiz yıl yüzde 3,5'e gerilemişti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poor's ve Moody's ise temkinli açıklamalar yapıyor ve kayıpların artarak yüzde 5'e çıkmasının ancak bu noktada kalmasının beklendiğini belirtiyor. Standard & Poor's ve Moody's yetkilileri, şu an için mortgage sektöründeki krizin kredi kartlarına yayılmasını pek beklemediklerini söylüyorlar. Konuttaki daralma kötüleşebilir Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, ABD konut piyasasındaki daralmanın, yılın geri kalan bölümünde beklenenden daha kötü olmasının muhtemel olduğunu vurguladı. Fitch, bu beklentisine neden olarak mortgage standartlarının sıkılaştırılmasını ve mortgage piyasalarındaki bozulmayı gösterdi. 2008 yılınında konut sektörü açısından zorlu bir yıl olacağını ifade eden Fitch, özellikle konut üreticilerinin operasyonel ve mali baskılar altında kalacağını düşünüyorlar. Fitch ayrıca, artan ev stokunun konut sektörü için en önemli sorun olacağını öngörüyor. Dünya borsaları ABD'yle sert düştü ABD ekonomisiyle ilgili endişeler dünya borsalarında yeni bir satış dalgası yarattı. ABD ve Asya borsalarında kayıplar yüzde 2'yi aştı. ABD Merkez Bankası FED'in 7 Ağustos toplantısına ait tutanaklarının emlak piyasasına yönelik kaygılar içermesi, ABD'de tüketici güveninin kötü gelmesi ve yatırım bankası Merrill Lynch'in kredi krizinin banka kârlarına zarar vereceğini açıklaması borsalarda sert düşüşe neden oldu. Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 2.10, Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 2.37, S&P 500 yüzde 2.35 değer kaybetti. Asya borsaları da dün Tokyo öncülüğünde ciddi değer kayıpları yaşadı. Avrupa borsaları da düşüşle açıldı. Daha sonra ABD borsası vadeli işlemlerindeki toparlanma ile Avrupa borsaları artıya geçti. Dün yen, başlıca para birimlerine karşı güçlenmesine neden oluyor. Dolar/yen paritesi 113,88'e, Euro/yen paritesi ise 154,54'e kadar geriledi. Böylece yatırımcılar, borsalardaki düşüşle beraber risk almaktan kaçınmaya devam etmiş oldu. FED hâlâ enflasyon endişesi taşıyor ABD'de önceki gün açıklanan FED tutanaklarının, banka yöneticilerinin emlak piyasasına ve bunun tüketiciler üzerindeki etkisine ilişkin kaygılarını öne çıkarması, satış baskısı doğuran en önemli unsurlardan biri oldu. Tutanaklarda, finans piyasalarında durumların kötüleşmesi halinde para politikasında yeni adım atılmasına ihtiyaç duyulabileceği belirtilirken, enflasyonun başlıca endişe kaynağı olmaya devam ettiği vurgulandı. Finanstaki sarsıntı petrol talebini etkilemedi Uluslararası Enerji Ajansı (IAEA), finans piyasalarındaki sarsıntıya karşın petrole güçlü talebin devam etmesinin beklendiğini ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) fiyat baskısını azaltmak için üretimi artırması gerektiğini bildirdi. Paris merkezli ajansın üst düzey yöneticilerinden William Ramsay, şu sıralar 70 dolar olan ortalama varil fiyatının ekonomiye tehdit oluşturduğunu söyledi. Ramsay'ın Financial Times gazetesine yaptığı açıklama, OPEC Genel Sekreteri Abdalla El Bedri'nin OPEC'in üretim kotalarında değişikliğe gitmeyi düşünmediğini bildirmesinin hemen ardından geldi. OPEC, 11 Eylül'de Viyana'da yapacağı toplantıda üretim kotalarını ele alacak. ABD'deki konut piyasası krizinden önce, petrol tüketicisi ülkeler OPEC'in önümüzdeki ay üretimini artırmasını umuyordu fakat petrol karteli, dünya ekonomisindeki bir yavaşlamanın talebi azaltarak fiyatlarda sert düşüşe neden olacağı endişesiyle daha fazla petrol pompalama taraftarı değil.