Kredi Faiz Oranlarında Şok Düşüş

13/05/2013

Bankalar ticari kredi faiz oranları bir haftada düşürmüştü. 26 Nisan’la biten haftada bankaların kredi faiz oranlarında tam 2.08 puanlık şok bir düşüşe gittikleri ortaya çıktı.

Bankalar ticari kredi faiz oranları bir haftada düşürmüş. 26 Nisan’la biten haftada bankaların kredi faiz oranlarında tam 2.08 puanlık şok bir düşüşe gittikleri ortaya çıktı. İnişe yüzde 10.92’den başlandığı dikkate alınırsa bir haftada mevcut seviyenin beşte bir oranında azaltıldığı söylenebilir. Merkez Bankası verilerinin yayınlanması 26 Nisan tarihine geldiğinde bankaların ticari kredi faizini 19 Nisan’da yüzde 10.92’den 26 Nisan’da yüzde 8.84’e indirdikleri anlaşıldı.

Merkez Bankası uygulanan kredi faiz oranı ağırlıklı ortalamasını yayınlıyor. Verilerine göre yüzde 8.84’e inen ticari kredi faiz oranları aynı zamanda bütün kredi faizleri arasında en düşük olanı. 26 Nisan haftasına kadar hep konut kredi faiz oranları en düşüktü. Bankalar belirtilen haftada konut kredi faiz oranları indirime gitmeyip yüzde 9.0 olarak bırakınca, 2010 sonrası ilk kez ticari krediler konut faizlerinin altına indi. Taşıt kredisi ve ihtiyaç kredisi ise hâlâ çift haneli rakamlarda tutuluyor.

Ne Tetikledi

19-26 Nisan haftasında kredi faiz oranları düşüşünü tetikleyen en önemli gelişme, Merkez Bankası’nın politika faizinde, faiz koridorunun alt ve üst sınırında yarımşar puanlık indirime gitmesi olabilir. Banka’nın faiz kararını aldığı Para Politikası Kurulu 16 Nisan Salı günü toplandı. Bankaların durum değerlendirmesi yapıp karar alması birkaç gün sürebilir. Merkez Bankası 16 Nisan’daki kararında “Küresel talepteki yavaşlamaya ve emtia fiyatlarındaki düşüşe” dikkat çekerek “enflasyonda yukarı yöndeki risklerin sınırlandığını” belirtmişti. TCMB “İhracat, küresel talebin etkisiyle zayıflamaktadır” derken, “Yakın dönemde sermaye girişlerinin tekrar hızlanma eğilimi gösterdiğini” kaydetti ve “Bu dönemde faiz oranlarının düşük tutulmasının önemine” işaret etti. Banka ayrıca, zorunlu karşılıklarda artışa gitmedi. Bankaların kredi faizlerinde ciddi bir indirime gitmelerini, politika faizinin yarım puan düşürülmesi, zorunlu karşılıkların sabit tutulması ve sermaye girişlerinin hızlanması tetiklemiş olabilir.

Obama Erdoğan Görüşmesi Neden Önemli

Bu haftayı ekonomi ve piyasalar açısından çok kritik yapacak gelişme Başbakan Erdoğan‘ın ABD ziyareti ve Başkan Obama ile görüşmesi olacak. Siyasete ve dış politikaya etkileri bir yana, piyasalarda ve ekonomide, görüşmenin sonucuna bağlı olarak pozitif veya negatif kırılmalar, değişimler yaratma potansiyeli taşıyan bir ziyaret. Çünkü ziyaret önemli sorunların biriktiği ve çözüm beklediği bir döneme denk geliyor.

* Görüşmede AB ile ABD’nin kurması planlanan serbest ticaret bölgesi de, Türkiye için hayati önemdeki petrol boru hatları da masada olacak.

* Tam bu görüşme arifesinde veya civarında uluslararası kredi kuruluşlarından not artışı gelme olasılığı da yüksek. Hazırlıkların yapıldığını, kredi kuruluşlarının Türkiye ziyaretlerinden çıkartıyoruz.

* Merkez Bankası’nın kararı da o gün açıklanacak, Galataport’un ihalesi de o gün yapılacak. Aslında bu kadar neden sıralamaya gerek yok. Sadece ABD ziyareti bile, 16 Mayıs Perşembe’yi haftanın değil, daha uzun bir vadenin en önemli günü yapmaya aday.

Büyüme Sorunu

Dünyada büyüme sorunu varken ve faizler tarihi düşük düzeydeyken, Türkiye’de durum ne? Son açıklanan sanayi üretimi canlanmanın yavaş gittiğine işaret ediyor. Yılın ilk çeyreği geçen yılla aynı. Halbuki hükümet bu yıl büyümede daha iddialı. Yüzde 2.2 değil, yüzde 4 büyüme istiyor. Hem ekonomik altyapı, hem de siyasi takvim bunu gerektiriyor. Yüzde 4 büyümenin yaklaşık yarısı ihracattan, yarısı da iç talepten gelecekti. İhracatta yeni kazanılan pazarlarda belli bir durgunluk söz konusu. Altın ihracatı da bu yıl durdu, hatta tersine döndü. İki gelişmenin etkisiyle ihracat artışı sıfır düzeyine kadar indi. Bu durum, ihracatın büyümeye 2 puanlık katkıyı yapamayacağı anlamına geliyor. 4 puanlık büyümenin tümünün iç taleple gerçekleştirilmesi gerekecek. Artık tahmin edilenden ve planlanandan daha fazla iç tüketime ve iç talebe ağırlık verilmek durumunda.

Ankara Ne Yapıyor

Peki hükümet bu yeni gelişme karsısında ne yapıyor? Geçen hafta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ticari kredi faizlerini düşürmeyi gündeme getirdi. Bu çerçevede kredilerin üzerindeki bazı yükler indirilebilir. Ancak kredi faizlerinde hızlı bir düşüş olduğu dikkati çekiyor. Son iki aydaki düşüş 2.9 puanı buldu ve 26 Nisan itibarıyla ticari kredi faizlerinin ortalaması yüzde 8.84’e indi. Kredi faiz oranlarındaki düşüşün devamı için, bu hafta Merkez Bankası’ndan bankalara destek gelip gelmeyeceği de belirleyici olacak gibi. 16 Mayıs Perşembe günü Para Politikası Kurulu’nu toplayacak olan Merkez Bankası yeni bir faiz indirimine gidebilir. Bu indirim, politika faizini, beraberinde faiz koridorunun üst ve alt bandını kapsayabilir.

TL Aşırı Değerli

Bir gelişme daha Merkez Bankası’nı faiz düşürmeye zorlayabilir. TL aşırı değerlenmiş durumda. Bunun yol açacağı bir gelişme ihracatta ivme kaybıysa diğeri ve daha önemlisi de ithalatı artırması olacak. Sonuçta düşük büyümede kalınsa bile dış açık büyüyecek. Yurtdışından aşırı sermaye girişine veya değerli kura müdahale için, faizlerin indirilebileceğini Merkez Bankası daha önce açıklamıştı. Reel efektif döviz kurunun 120’yi geçmesi halinde bunu aşırı değerli sayacağını ve etkili araçlarla müdahale edeceğini de belirtmişti. Geçen hafta enflasyon açıklaması sonrası Nisan ayı için reel efektif döviz kuru 121.1 olarak açıkladı. Mart ayı rakamı da yukarı yönde revize edilerek 120.3’e çıkarıldı. Böylece faiz indirimine gerekçe olarak, küresel faiz düşüşü, büyüme sorunu ve ihracatta tıkanıklığın yanına TL’nin aşırı değerlenmesi de eklendi.

Kaynak: HaberTürk