Konutta Arz Fazlası En Az 3 Yıl Devam Eder
GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Yetgin, konut sektörüne ve konut stoklarına ilişkin önemli açıklamalarda bulunarak konutta arz fazlasının en az üç yıl daha devam edeceğini bildirdi.
Gayrimenkul sektörü olarak, herkesin 2019’a odaklandığını söyleyen Feyzullah Yetgin, günü birlik planlar yerine ‘2050 yılında neler olacak?’ sorusunun cevaplarını şimdiden düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Gelişen teknolojinin etkisini direkt hisseden şehirlerin hızla büyüdüğüne dikkat çeken Yetgin, “Bu durum çözülmesi gereken yepyeni sorunları da beraberinde getiriyor. Gayrimenkul sektörü olarak, talep açısından zaman zaman yaşanan dalgalanmalara karşın dinamik bir dönem geçiriyoruz. Sektör son yıllarda farklı nedenlerden kaynaklanan olumlu veya olumsuz her türlü gelişmeye karşı edindiği bilgi birikimi ve deneyim sayesinde, oldukça esnek bir yönetim tarzı sergilemeye devam ediyor” dedi. Yetgin, başta stok sorununun çözümü olmak üzere sektörün bilinen sorunları kadar gündeme getirilmesi gerekenler konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:
En Az 3 Yıllık Arz Fazlası Var
Son 15 yılda 7,5 milyon konut üretilmesine rağmen konut sahiplik oranının neredeyse değişmediğini ve %60,4’te kaldığını görüyoruz. Bugün bitmiş ve inşa halindeki toplam konut sayısı yaklaşık 2 milyon adet olarak hesaplanıyor. Bu konutların yaklaşık bir milyon adedini bitmiş konutlar oluşturuyor. Ülkemizde, yılda yaklaşık bir milyon 350 bin adet konut satılıyor. Bunun %45’ini oluşturan, yeni konutların sayısı ise 600-650 bin adet civarında. Bu ortalama rakamlardan yola çıkarsak, bitmiş konut stokunun en iyi ihtimalle 1,5 yılda eritilmesi, inşa halindeki bir milyon konutun da yine 1,5 yıl gibi bir sürede satılması öngörülüyor. Bu da, mevcut piyasa koşullarında sektörün üç yıl boyunca önemli bir arz fazlası ile yoluna devam edeceği anlamına geliyor. Faizlerin yükselmesi sonucu gerçekleşen satışlardaki gerilemenin ise bu süreci 4-5 yıla taşıyabileceği de değerlendiriliyor.
Vergi İndirimi Kalıcı Olmalıdır
Birinci el konut satışlarının cazip hale getirilmesi için, sektöre yönelik vergi indiriminin kalıcı olması, çalışan kesimin konut alımında ödediği konut kredisi faizinin gelir vergisinden mahsup edilmesi gibi düzenlemeler öncelikli beklentilerimiz arasında yer alıyor. Yeni düzenlemelerle birlikte birinci el konut satışının, toplam satışın içinde %65’e çıkarılması gerektiğini savunuyoruz. Yıllık yaklaşık 900 bin adet konut satışına ulaşılmasıyla, bitmiş konut stoku bir yılda, inşa halindeki konut stoku da iki yılda eritilmiş olacaktır. Böylece orta vadede konut sahiplik oranının yükselmesi ve yapı kalitesinin artması da sağlanacak. Bu kapsamda, konut kredisi piyasasının menkulleştirilmesi ve derinleştirilmesinin sağlıklı bir konut politikası için elzem olduğuna inanıyoruz.
Yabancıya Konut Satışında Daha Çok Yolumuz Var
Bu yıl gayrimenkule yatırım yapan yabancı sayısı hızla yükselişe geçti. Buna süreklilik kazandırmak için, hem kamunun hem özel sektörün daha çok yolu olduğunu düşünüyorum. Diğer ülkelere baktığımızda, bu durum daha net görülüyor. Örneğin sadece geçen yıl Amerika’da yabancılara 284 bin, İspanya’da ise 50 bin konut satıldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerinden alınan ‘Yabancılara Konut Satışından Elde Edilen Gelir’ başlıklı rapora göre; yabancılar, 2003-2017 döneminde, yani toplam 19 yılda Türkiye’den yaklaşık 42 milyar dolarlık gayrimenkul satın aldı. Amerika, her 20 konuttan birini, İspanya ise her 10 konuttan birini yabancılara satarken, biz 65 konuttan birini satabiliyoruz. 2018’in başından itibaren yabancıya konut satışı önemli bir ivme kazandı. Döviz kurunda yaşanan artış ve yasal düzenlemelerin de etkisiyle, 2018’in ilk 10 ayında, yabancı yatırımcılara yapılan konut satışı toplam 30 bin adedi aştı. Geçen yılın ilk 10 ayında bu rakam 18 bine yaklaşıyordu. 2017 ile 2018’in aynı dönemini kıyasladığımızda, yabancıya satışta %70’e yakın bir artış görüyoruz. Önümüzdeki süreçte, kamu-özel sektör işbirliğinin de katkısıyla bu artışın devam edeceğini söyleyebiliriz.