Konut Sektöründe Normalleşmeye Başlıyor

17/06/2019

KONUTDER Başkanı Altan Elmas 2018’de başlayan kur krizinin gayrimenkul sektörüne de olumsuz etkilediğini söyleyerek dengelenme sürecinin başladığını ve ikinci yarıda sektörde normalleşmelerin yaşanacağını bildirdi.

Ekonominin lokomotif sektörlerinden gayrimnenkul, direkt olarak temas ettiği 200’den fazla sektör ile ekonomideki kaldıraç poziyonunju koruöaya devam ediyor. Geçen yıla göre satışlar hız kesmiş olsa dahi, sektör temsilcileri önümüzdeki dönemden umutlu. Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve Konutder Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas ile hem sektörü hem de projelerini konuştuk. Elmas konut üreticilerinin ihracatçı sayılması gerektiğini söylüyor. Ülkeye ciddi anlamda döviz getirisi sağladıklarını belirtern Elmas, ihracatçılara sağlanan bir takım desteklerin konut sektörüne de verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Eximbank Deste Olmalı

Konutder olarak bugüne kadar Kamuyla STK’lar arasında köprü olduk. Pek çok başarılı kampanya ve regülasyonun hayata geçmesini sağladık. Bakanlıklarımızı ziyaret ederek sorun ve çözüm önerilerini içeren birer rapor sunduk. Bu önerilerden pek çoğu hayata geçti. Örnek olarak Emlak Katılım Bankası’nın kurulması da bu rapordaydı. Raporun en önemli maddesi ise yurtdışına satışlarla ülkeye döviz getiren bir sektör olarak ihracatçı sayılmamızdı. Çünkü yurtdışı faaliyetlerimiz derinleşerek artıyor. 2018’deki 6 milyar dolarlık hedefimizi gerçekleştirdik. 2019’da da 10 milyar diyoruz. Bu kapsamda sektörümüzün ihracatçı statüsü imkanlarından yararlandırılması gerekli. Diğer en önemli reform talebimiz sektörün EximBank imkanlarından yararlandırılması. Diğer sektörlerde olduğu gibi EximBank imkanlarından yararlanmayı talep ediyoruz. Bu çok ön açıcı bir karar olur. Yurtdışında açılacak satış ofisleri ve diğer tanıtım faaliyetleri Eximbank tarafından karşılanmalı. Ayrıca yurtdışına satışları katlanarak artan bir sektör olarak Ticaret Bakanlığı’ndan Turquality kapsamına alınmayı talep ettik. Turquality ile sektörden küresel markalar çıkmasına destek olunmalı. Bu taleplerimizin gerçekleşmesiyle sektör olarak önümüzdeki yıllar için 25 milyar dolar gelir hedefi hayal olmaz.

Normalleşme Başlayacak

Türkiye ekonomisine yönelik 2018 yılında gerçekleştirilen finansal saldırıların sebep olduğu dalgalanmalar her sektörü olduğu gibi gayrimenkul sektörünü de etkiledi. 2019’un ilk yarısını ekonomimiz ve sektörümüz için dengelenme sürecinin devamı şeklinde geçiriyoruz. Yükselen konut kredisi faizleri talebin ertelenmesine neden oldu. Geçen sene yapılan konut satışlarını destekleyen kampanyaların, KDV, tapu harcı gibi indirimlerin olumlu etkileri olsa da bunlar sınırlı kaldı. Yılın ikinci yarısından itibaren normalleşme yaşanacaktır. Her yıl evlenme ve boşanmalar, yaklaşık 700 bin konutluk bir talep oluşturuyor.

Ziraat Bankası’ndan Büyük Destek

Sur Yapı Antalya Projesi, pek çok yönüyle örnek teşkil ediyor. Kentsel dönüşüm açısından ele aldığımızda öncelikle tüm hak sahiplerinin rızasının alınmış olması çok önemli. Diğer önemli bir tarafı ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, hak sahipleri ve projeyi üstlenen firmanın bir araya gelmesidir. Bu birlikteliği kamunun sağlaması projenin başarıya ulaşmasında kritik rol oynadı. Aynı şekilde projenin finansmanının önceden çözülmüş olması da bu sürecin başarılı gitmesinde önemli bir etken oldu. Finansmanını Ziraat Bankası’nın üstlendiği projenin 8 milyar TL’lik yatırım bedeli bulunuyor. Proje tamamlandığında Türkiye ve Antalya ekonomisine 8 milyar TL’lik katkı sağlanacak. Türkiye ve Antalya ekonomisine bugüne kadar 1 milyar TL katkı sağlayan projede 2019 yılında teslimler planlandığı gibi gerçekleşecek.

Antalya’ya Büyük Yatırım

Türkiye’nin en gözde şehirlerinden biri olan Antalya, pek çok özelliğiyle Türkiye’nin doğrudan dünyaya açılan penceresi olarak görülüyor. Londra ve Paris’le birlikte dünyanın en çok turist alan üç kentinden biri olan Antalya’nın bu yüksek potansiyelinin yatırıma da olumlu etkisi oluyor. Yurt içinden ve yurt dışından Antalya’da gayrimenkul almak isteyen yatırımcılar, ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Hem şehir hayatı hem doğayı birlikte yaşamak isteyenler, sakin, kaliteli ve sosyal aktivitesi yüksek bir yaşamı hedefleyenler için Antalya birinci sırada yer alıyor. Başta Antalya projemiz olmak üzere tüm projelerimize yoğun bir ilgiyle karşı karşıyayız. Hem satış ofislerimizde ağırladığımız hem de katıldığımız yurt dışı fuarlarında projelerimize yoğun bir taleple karşı karşıyayız. Rusya ve İngiltere başta olmak üzere Güney Kore dahil 23 farklı yabancı ülke vatandaşına satış gerçekleştirdik. Türki Cumhuriyetler ve Körfez ülkelerinden de yoğun talebin olduğu projeye dünya üzerindeki Türk vatandaşları da çok sayıda alım gerçekleştirdi. İngiltere, Fransa, Avusturya, Belçika, İsviçre, İsveç, Almanya, Hollanda, Kanada, Norveç gibi 26 farklı ülkede yaşayan gurbetçi Türk vatandaşları Sur Yapı Antalya’dan ev sahibi oldu. Bugün 40.000 Sur Yapılıyla birlikte kocaman bir aile olduk.

Türkiye'nin Cazibesi Artıyor

“Türkiye, Azerbaycan’dan Rusya’ya Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar pek çok coğrafyadan insan için cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Marmara’da İstanbul’la birlikte Bursa ön plana çıkarken, Akdeniz’de Antalya yabancıların gözdesi, marka şehirlerimiz olarak ilgi odağı oluyor. Turist sayılarıyla ilgili veriler bu ilgiyi tescilliyor. 2018’de 13.6 milyon yabancı turist ve 3 milyonun üzerinde yerli turistle tüm zamanların rekorunu kıran Antalya’da 2019 yılı için 15 milyon olan yabancı turist hedefi 16 milyona çıktı.”

Kaynak: Star