Konut kredisinde maðdur olmayacak
Baþbakan Yardýmcýsý Þener, tüketicinin büyük ilgi gösterdiði konut kredilerinde sorun yaþanmayacaðýný söyledi
Þener, "Rasyonel tüketici sistemin en büyük güvencesidir" dedi
Kredi kartlarýnda yaþanan sorunlara benzer sorunlarýn konut kredilerinde de yaþanmasýnýn beklenmediðini belirten Baþbakan Yardýmcýsý Abdüllatif Þener, alýnan kredilerin vadelerinin en fazla beþ yýl olduðunu ve Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) banka risklerini çok yakýndan takip ettiðini söyledi.
Þener, "Kredi var diye herkesin konut kredi almasý gerekmiyor. Bilinçli olunmasý gerekiyor. Taksidiniz ne, aksama olmadan bu taksitleri ödeyebilecek misiniz? Kredi kartlarýnda ayný þey oldu. Bilinçli kullaným önemlidir. Rasyonel tüketicinin varlýðý sitemin en büyük güvencesidir. Çok uzun vadede konut kredisi alan tüketici yok. En uzun vade beþ yýl" dedi.
"Gelir düzeyimiz düþük'
Meclis'te görüþülmekte olan mortgage yasa tasarýsýnýn (ipoteðe dayalý uzun vadeli konut kredisi) konut sahibi olmak isteyen insanlar için yeni olanaklar yaratacaðýný ifade eden Þener, sistemin en büyük dezavantajýnýn Türkiye'de bireylerin gelir düzeylerinin düþük olmasý olduðunu söyledi.
Þener þöyle konuþtu: "Belki herkes sistemden yararlanmayabilir ama yararlanarak konut sahibi olabilecek ekonomik durumda olanlarýn konut edinememesi ülkemiz açýsýndan büyük bir eksiklik ve refah kaybýdýr. En azýndan bu kesimin sistemden yararlanabilmesi büyük bir kazanýmdýr diye düþünüyorum. Mortgage kapsamýnda, kredi kartý maðdurlarý gibi maðdurlarýn oluþmasýný beklemiyorum."
Þener, Milliyet'in sorularýný yanýtladý:
Mortgage için istenen vergi teþvikleri var. Bunlar saðlanacak mý?
Meclis'e gönderdiðimiz tasarýda yüzde 5 oranýnda Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'nin alýnmayacaðý yer alýyor. Tapu iþlemlerinde harçlarý alýnmayacaðýna iliþkin düzenleme de var. Kaynak Kullaným Destekleme Fonu'nun alýnmamasýna devam edilecek.
Ama kamuoyunun beklentisi bunlar deðil, ücretlilerin ücretleri üzerinden alýnan vergiden mortgage kredilerinin faiz giderlerinin indirilmesi isteniyor. Bu tartýþýlýyor. Böyle bir indirimin iki yönlü etkisi var. Birincisi, faiz vergiden düþürülürse ücretler artacak. Bu, kamu çalýþanlarýnýn ücretlerinin artmasý anlamýna geliyor. Bütçe giderlerini artýrýr. Ýkincisi, stopaj üzerinden alýnan vergileri azaltacaðý için bu da gelir kaybýna yol açacaktýr.
Maliye Bakanlýðý bu tür bir düzenlemenin kamu dengelerini olumsuz etkileyeceðini belirtiyor.
Mortgage'ýn yarattýðý büyük beklenti nedeniyle tekstilci, turizmci herkes gayrimenkul ve inþaata giriyor. Bu ilgi risk yaratýr mý?
Mortgage konut edinmeyi kolaylaþtýracak. Bu ayný zamanda bir sosyal politikadýr. Herkesin konut edinebilmesini amaçlýyor. Ama hiç parasý olmayanlarýn konut edinmesine imkân saðlayacak bir sistem deðildir. Örneðin bir hesap yaptým, herhangi bir vatandaþýmýz 50 bin YTL'lik 20 yýl vadeli mortgage kredisini yüzde 1 sabit faizle alýrsa ayda 550 TL taksit ödeyecektir.
Bu hesaba göre Türkiye'de kim ev sahibi olabilir?
Ayda 400 - 500 milyon kira ödeyen biri bu sistemden yararlanabilir.
TOKÝ'nin yaptýðý konutlarý sosyal konut olarak deðerlendiriyor musunuz?
TOKÝ çok deðiþik konutlar yapýyor, sosyal konut da lüks konut da yapýyor.
Mortgage kayýtdýþýlýðý önleyecek mi?
Bu en önemli konulardan biri. Maalesef Türkiye'de gayrimenkuller deðeriyle beyan edilmiyor. Kayýtdýþýlýk yaygýn. Ýmara uygun olmayan yapýlar çok fazla. Mortgage'la birlikte kredi alan kiþi gerçek deðerini göstermek zorunda olacak.
Bankalar konuta bakýp buna göre kredi verecek. Dolayýsýyla daha kredi aþamasýnda konut gerçek deðeri ile kayýtlara geçecek.
Eðer paralar ödenemez duruma gelinirse bu takdirde de icra iþlemi yapýlacaðý için konut sisteme deðeriyle geçecek. Uygulamalarýn birbirini etkilemesi suretiyle Türkiye genelinde konutlarýn deðerleriyle kayda girmesi saðlanacak. Böyle bir durumda emlak vergisi oranlarýný düþürmek gerekir.
'Bankalarýn risk almalarýna izin verilmeyecek'
Türkiye'nin sisteme geç girmesinin, dünya deneyimlerinin incelenmesi açýsýndan bir avantaj yarattýðýný söyleyen Þener, bazý ülkelerde ev bedelinin tamamýnýn bankalar tarafýndan üstlenilmesinin sorunlara yol açtýðýný söyledi.
Þener, "Bazý ülkelerde evin tamamýna kredi vererek riski bankalar üstlenmiþtir. Buna baðlý olarak bazý sorunlar çýkmýþtýr. Bizim uygulamamýzda ev bedelinin yüzde 25'ini konut sahibi karþýlýyor. Dolayýsýyla bankalarýn riskleri aþaðý yukarý sýfýrlanmýþ oluyor. Daha güvenli bir sistem kuruyoruz. BDDK denetimi getiriliyor. Bankalarýn bilanço durumlarý sürekli olarak BDDK denetimi altýnda olacak. Hiçbir zaman sektörün riske girmesine izin verilmeyecektir" dedi.
Kaynak: Milliyet