Konut faizi yüzde 1'e düşer mi?
Tüketicilerin beklentisi kredi faizlerinin yüzde 1'e düşmesi. Peki bankacılar bu beklenti için ne diyor?
Mortgage krizi haftalardır dünya piyasalarını sarsarken bu alana yeni yeni adım atan Türkiye'nin önü açık görünüyor. Türkiye'de konut kredilerinin toplam hacmi 2005'te 12 milyar YTL'yken 2.5 yıllık sürede neredeyse 3 katına çıktı ve bugün 26 milyar YTL'yi aştı. Bu hızlı artışa rağmen konut kredilerinin gayri safi milli hasılaya oranının yüzde 4 civarında bulunması, bankacıların, dünyadaki mortgage krizinin Türkiye'yi etkilemeyeceğine ilişkin görüşünün ana dayanağını oluşturuyor. Çünkü mortgage krizinin patlak verdiği Batı ülkelerinde söz konusu oran yüzde 80'leri buluyor.
Uluslararası piyasalarda mortgage fonlarının batmasıyla başlayan dalgalanmaların, Türkiye'deki konut kredi piyasasını herhangi bir şekilde etkilemediğinin altını çizen bankacılar şöyle diyor:
"Konut kredisi talebinde artış eğilimi devam ediyor. Seçimden sonra talep yüzde 15 arttı. Mevsimsel özellikler göz önünde tutulduğunda bu talebin önümüzdeki aylarda da sürmesini bekliyoruz."
'Yüzde 1'e faiz zor'
Bankacılara göre, talep artışını hızlandıran etkenlerden biri, tüketicilerin konut kredisi faizlerinin yüzde 1'e düşeceği yönündeki beklentisi. Ancak bankacılar bu konuda tüketiciler kadar iyimser değil. Yurtdışı piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye'de herhangi bir mortgage krizi yaratmayacak olsa da bu durumdan faizin olumsuz etkilendiğini belirten bankacılar, dalgalanma sürdükçe bu yıl yüzde 1 faizin zor olduğunu kaydediyor.
Fuat Erbil Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı
'Bankaya, kredinin komisyonunu sorun'
"22 Temmuz seçimlerinden sonra konut kredilerinde hareket başladı. Sektör genelinde yüzde 20'ye varan artış var. Tüketiciler çoğunlukla 5 yıllık ve 10 yıllık vadeleri tercih ediyor. Ortalama vade 7 yıl. Konut kredisi taleplerinin yüzde 90'ı YTL kredilerinden oluşuyor. Tüketici çok lüks konutlar için döviz kredisi alıyor. Eylül ayında daha büyük bir hareket bekliyoruz. Yıl sonunda toplam konut kredisi hacminin 30 milyar YTL'ye ulaşacağını tahmin ediyoruz. Konut kredisi faizleri yüzde 1.30- 1.35 arasında seyrediyor. Ancak bu oranlarda bankadan bankaya değişen komisyonlar yok. Kimi banka 1000 YTL, kimisi de 1500 YTL komisyon alıyor."
Hakan Binbaşgil Akbank Genel Müdür Yardımcısı
'Faizler kademe kademe düşecek'
"Yurtdışındaki konut kredisi krizlerinin Türkiye'ye direkt etkisi olmaz. Bu tür global krizler daha çok bizim sermaye piyasamızı etkiliyor. Ancak biz bu dalgalanma nedeniyle Türkiye'de faizlerin fırlamasını, dövizin patlamasını beklemiyoruz. Türkiye ekonomisindeki istikrar yurtdışından bağımsız olarak devam edecek. Türkiye herkesin iyimserliğini koruduğu bir dönemi yaşıyor. Ancak bu iyimser görüşlerimiz elbette ki dünyadaki gelişmelere bağlı olacak. Konut kredisi faizlerinde birdenbire büyük düşüşler beklememek gerekiyor. Bunun sıhhatlisi, yavaş yavaş ve düzgün bir düşüşün olmasıdır."
Ömer Çelebi İş Bankası Bireysel Krediler Müdürü
'Dalgalanma, risk primini yükseltir'
"ABD'deki gelişmeler Türkiye'deki konut kredisi kullanıcılarını çok fazla etkilemiyor. Şu anda Türkiye'de insanlar sadece faizlere bakıyorlar. Faizlerde de bir hareket olmadığı sürece dış piyasalardaki hareketin bize talep anlamında negatif bir etkisi olmaz. Fakat biz bankacılar olarak Türkiye'nin bu gelişmelerden nasıl etkilenebileceği konusunu yakından takip ediyoruz. Bu tarz hareketler bizi en fazla fiyat hareketi olarak vurur. Çünkü risk primi yükselir ve fiyatlar pahalılaşır. Konut kredisi faizlerinin bu yıl yüzde 1'in altına düşmesi ihtimali çok fazla yok."
ABD'de 1.5 trilyon dolar risk altında
ABD'de ortaya çıkan ve tüm dünya borsalarını olumsuz etkileyen yüksek riskli mortgage sektörü, ilk olarak iki yıl önce sorun yaratmaya başladı. ABD'de, para hacminin yüksek olması nedeniyle bazı finansal kuruluşlar 5 yıl önce, kredibilitesi zayıf kişilere de mortgage kredisi vererek geri dönüşü riskli bir mali yapıya girdi. Dev kurumsal yatırımcıları zora sokarak, dünya borsalarını olumsuz etkileyen ABD mortgage piyasası, 10 trilyon dolarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük piyasası konumunda bulunuyor. Sadece dar gelirlilerin kullandığı yüksek riskli kredilerin boyutu ise 1.5 trilyon dolar düzeyine ulaşıyor.
10 trilyon dolarlık dev kredi pazarının böylesine büyük bir risk altında olması, dünyanın en büyük ekonomisi ABD'de iflasları artırabileceği ve durgunluğun derinleşebileceği kaygılarını yaratıyor. ABD'deki ekonomistler ve reyting kuruluşları, yüksek riskli tutsat piyasasındaki toplam zararın 100 milyar doları aşabileceğini, bu zararın en çok banka ve büyük yatırım fonlarını etkileyebileceğini kaydediyorlar. Uzmanlara göre, ABD'nin durgunluğa girmesinin, ABD ile ticaret yapan Avrupa Birliği, Çin, Japonya ve bunun ardından da diğer yükselen piyasaları durgunluğa sokabilme ihtimali bulunuyor.
Milliyet
Kaynak: Milliyet