Japonya'da Nisan Ayında Krediler Yüzde 2.1 Arttı

Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda Pazar günü, güçlü sermaye pozisyonlarına sahip ticari bankalara, verilen kredileri artırmaları çağrısında bulunarak, ekonomiyi deflasyondan kurtarmak için Merkez Bankası'nın bunu oldukça önemli gördüğünü belirtti. Tokyo'daki akademisyenler toplantısında konuşan Kuroda, "Deflasyonla mücadele süreci aynı zamanda mali sistemin gücünü toparlama süreci anlamına gelmektedir," dedi.

BOJ Başkanı Haruhiko Kuroda

BOJ, finans kuruluşlarının fonlarında, güvenli hükümet tahvillerinden, borsa ve yabancı varlıklar gibi daha riskli varlıklara doğru kaymasını ve bunun yanında daha fazla kredi vermesini isterken, Nisan ayında atılan benzeri görülmemiş parasal genişleme adımıyla hedeflenenlerden biri de buydu.

Fonlarda "portföy yeniden dengeleme etkisi" olarak isimlendirilen böyle bir değişim BOJ'un sağlamak istediği üç şeyden biri. Diğerleri ise, faiz oranları üzerinde aşağı yönlü büyük bir baskı oluşturmak ve enflasyon beklentilerini iki yıl içinde yüzde 2 hedefine yükseltmek.

Japon bankalarının batık kredi dağlarının altında kaldığı 1990 sonlarından farklı olarak Kuroda bankaların şu an kredileri artırmak için yeterli sermayeye sahip olduğunu ve faiz oranları artışı gibi dış şoklara dirençli olduğunu belirtti. Bankaların ekonomideki fonlar için mali aracılar olarak görevlerini yerine getirip getirmediği sorusuna cevap veren Kuroda, kredi vermenin düşük karlılığının bankaları "tam bir güç ve dinamizm" olmaktan alı koyduğunu ifade etti.

Kuroda, son verilere göre bankaların birleşmeler ve satın alımlar, gayrimenkul ve doğal kaynak işletmeleri için verdiği kredilerin arttığını onaylarken daha küçük şirketlere verilen kredilerin hala "durgun" olduğunun altını çizdi.

Nisan'da Krediler Yüzde 2.1 Arttı

BOJ'un son verileri, bankaların verdiği kredilerin Nisan ayında bir yıl önce aynı döneme oranla yüzde 2,1 arttığını ortaya koyarken, bu oran Temmuz 2009'dana bu yana görülen en büyük artış.

Kuroda'nın yorumları ise, Japonya hükümet tahvili piyasasının geçen hafta, 10 yıllık Japon hükümet tahvili getirilerinin yüzde 1'e çıkmasıyla gergin olduğu bir döneme denk geldiğini belirterek,  BOJ'nin Çarşamba günkü politika kurul toplantısının ardından, uzun vadeli faiz oranlarında, büyüme ve enflasyon beklentileriyle uyuşmazlık gösterecek, istenmeyen bir artışı önlemek üzere, piyasadaki faaliyetlerin esneklikle yürütüleceği sözünü verdi.

Kuroda, faiz oranları yüzde bir ile üç arasında artsa dahi, böyle bir artış ekonomi ve fiyatlarda gelişimle birlikte ilerlediği sürece "mali sistemde olası bir istikrarsızlığa yönelik büyük bir endişe" söz konusu olmadığını ifade etti. Bankaların daha yüksek marj ile daha fazla kredi vererek, diğer taraftan artan hisse fiyatları ile daha fazla kar elde edebileceğine işaret ederken, diğer taraftan, ekonomik toparlanma görülmemesi durumunda, mali koşullara yönelik endişelerle faiz oranlarının ya da kredi marjlarının artmasının finans kurumları üzerinde "büyük yan etkilere" neden olabileceğini, tahvillerde realize edilmemiş sermaye kayıpları yaşanabileceğini belirtti.

Hükümetin, Haziran ayında büyüme yanlısı stratejisini sunması, sonbaharda ise büyük bir mali reform adımı olarak satış vergisinin Nisan 2014'ten itibaren artırılıp artırılmayacağı konusundaki son kararını açıklaması bekleniyor. Ülkenin mali durumu, yüzde 200 civarındaki kamu borcuyla sanayileşmiş ekonomiler arasında en kötülerden biri.

Kuroda, "Hükümet için mali reform ve büyüme stratejisini faaliyete geçirmek her şeyden büyük önem taşıdığını belirterek, hane halkına da çağrıda bulundu ve birikimlerinde çeşitlendirmeye gitmelerinin ülke için olumlu olduğunu ve çoğunlukla hükümet tahvillerine yatırılan banka mevduatlarının bir miktarını daha riskli varlıklara yatırmalarını istedi.