İndirimler konut talebini arttırdı.

Ocak 2009’dan bu yana her ay yayınlanan raporda 2009’un birinci çeyreğinde oldukça zor bir dönem geçiren inşaat sektörünün, kamunun yaptığı harcamalara karşın yüzde 18,9 ile en fazla daralan ikinci sektör olduğu belirtildi. AB’ye uyum sürecinde yayınlanan 3 aylık sektör verilerinde de bu olumsuz görünümün teyit edildiği rapora göre, 2009 yılının birinci çeyreğinde üretimden istihdama kadar ciddi ivme kayıpları yaşayan inşaat sektöründe üretimin yüzde 20,1, cironun yüzde 5,9, istihdamın yüzde 19,2, çalışılan saatin yüzde 19,6 ve brüt ücret-maaşın yüzde 5,4 gerilediği ortaya kondu. Raporda, inşaat sektörünün ilk üç ayının olumsuz bir performansla geçirmesine karşın gecikmeli bir adım olan KDV ve harç indirimlerinin etkisini mart ayında gösterdiği vurgulanarak, yapı izinlerinde rekor artışların yaşandığı belirtildi. “Mart ayında kullanım izni verilen yapı sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,45 artış kaydederek, 48 bin 634 oldu. Yapı ruhsatlarında ise yüzde 60’ı aşan artışlar yaşandı. Rakamlar kısa vadeli sıkıntıların uzun vadede ciddi fırsatlara dönebileceğini gösteriyor.” Bu gelişmelerin ‘patlamaya hazır bir talebin’ işaretini verdiğinin belirtildiği raporda, ekonomi yönetiminin bu fırsatı iyi okuması ve inşaat sektörüne yönelik KDV ve harç indirimine benzer destekleyici adım atmasının ekonominin hareketlenmesi açısından yerinde olacağı ifade edildi. Mart ayında atılan KDV ve harç indirimi adımlarının sonuçlarının istihdama olumlu etki yaptığı belirtilirken, “Nitekim inşaat sektöründe 8 ay sonra ilk kez artış gösteren istihdam yeniden 1 milyon düzeyinin üstüne çıkmıştır. Teşviklerin doğru değerlendirilmesi, bekleyen talebi tetikleyerek bu rakamın çok daha üst seviyelere çıkmasını sağlayabilecektir” ifadeleri kullanıldı. İMSAD’tan hükümete büyüme formülü Diğer taraftan, İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, haziran ayı başında açıklanan yeni teşvik paketinde inşaat sektörünün en önemli stratejik sektörler arasında yer alması gerektiğini açıkladı. Türk inşaat sektörünün dünyada önemli bir gücü elinde bulundurduğunu belirten İMSAD Başkanı Orhan Turan şu açıklamayı yaptı: “Türkiye müteahhitlik hizmetlerinde dünyada üçüncü sırada, İnşaat malzemeleri sanayisinde ise üretim üssü konumundadır. Türkiye’ye gelir kazandıran sektörlere bakılırsa, (2008 yılı verileriyle) otomotiv 24,7 milyar dolarlık ihracat geliri ile birinci sektörken, inşaat sektörü 23 milyar dolar ihracat ile ikinci sıradadır. Ancak inşaat sanayisi yeni açıklanan teşvik paketinde önemli stratejik sektörler arasında yer bulamamıştır. Teşvik kapsamına dahil edilen 12 kritik sektör arasında inşaat sektörü yoktur. Pakette yer alan yatırım teşviklerinin hayata geçmesi ise inşaat sektörü ile mümkün olacaktır. İnşaat sektörü gerçekten her fırsatta vurgulandığı gibi lokomotif sektör ise bu sektörün de stratejik öneminin tüm dünyada açıklanan krizden çıkış paketlerinde en ön sırada olması gerektiğini düşünüyoruz.” 100 milyar dolar ihracat hedefi Teşvik paketinde yer alan 4 ayrı bölge incelendiğinde sektörün ayrıca bölgesel olarak da hakkettiği ölçüde destek görmediğini belirten Turan, şöyle devam etti: ‘Tüm bölgelerde sektörün bölgesel teşviklerden faydalandırılmasını talep ediyoruz. Sarf malzeme ve yükte ağır olması nedeniyle inşaatta taşıma ve lojistik önemli bir maliyet kalemidir. Buna bağlı olarak komşu ülkelere inşaat malzemesi ihracatında rekabet şansımız azalıyor. Bu nedenle, inşaat malzemesi yatırımları gerek yurtiçi, gerekse de yurtdışı taşıma maliyeti faktörü dikkate alındığında, tüm bölgelerde teşvik kapsamında olmayı hak etmektedir. Sektör bu ölçüde bir teşvik modeliyle 23 milyar dolar olan ihracatını, 2023 yılında 100 milyar dolara taşımayı hedeflemektedir.’