Durbakayım: Önce Türkiye Ekonomisi Sonra Sektörler
İnşaat sektörünün önde gelen çatı kuruluşu İNDER'den önemli açıklamalar geldi. İNDER Başkanı Durbakayım, '’Önce Türkiye ekonomisi sonra sektörler'’ diyerek ‘‘Asıl görevimiz Türkiye'ye karşı açılan ekonomik saldırıyı bertaraf etmek ve kazanmaktır’’ ifadelerini aktardı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’un, devletin 100 günlük eylem planı içinde yer alan icraatlarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, "Gayrimenkul sektörünün uzun vadedeki sorunlarının tam olarak çözümüdür. Bakanlığın ele alacağı nitelikli müteahhit; sosyal konut hamlesi, tamamlama sigortası (tüketicinin korunması), müktesep hak (yatırımcının korunması) gibi başlıklar gayrimenkul sektörü olarak özlemle beklediğimiz hamlelerdi. Bu adımlar atıldığında gayrimenkul sektörünün temeli iyice sağlamlaşır ve üzerine inşa edilecek inşaat sektörü her türlü iç ve dış güçlere ilelebet dayanabilir." dedi.
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, ekonomiye yapılan darbe girişimi ve yaşanan sürece ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Asıl görevimiz, tüm dünyanın izlediği ve Türkiye ekonomisine karşı açılan ekonomik saldırıyı bertaraf etmek ve kazanmaktır diyen Durbakayım, "Buna benzer bir saldırıyı Cumhuriyetin ilk yıllarında da yaşamıştık. Ulu önder Kemal Atatürk’ün Kurtuluş savaşında dış güçlerin fiziki/silahlı saldırısında uyguladığı stratejiyi, şimdi biz aynı güçlerin başlattığı ekonomik saldırıda da uygulamalıyız. Yani hattı müdafaa yerine sathı müdafaa yapmalıyız." diye konuştu.
Daha sonra tüm sektörler bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmeli diyen Durbakayım, "İnşaat sektörü olarak biz öncelikle malzeme alış ve konut satışındaki tüm para birimlerini Türk Lirası’na çevirmeliyiz. Yapım sözleşmelerindeki dövize bağlı ithal malzemelerin yerine yerli malzeme kullanmalıyız. Bu süreçte mali yapımızı korumak için döviz cinsinden borçları da Türk Lirası’na çevirmeliyiz.
Diğer taraftan ekonomik saldırıyı püskürtmek için sektörün dayanıklılığını ve gücünü korumalıyız. Bunun için ise mali çözümleri içeren kısa vadeli adımlar atmalıyız. Mesela sektördeki öncelikli sorunu olan nakit sıkışıklığı için Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) devreye alınması, tüm sektörün gücünü artıracaktır diye düşünüyoruz. Bu kapsamda sadece konut sektörüne özel 6-7 milyar TL’lik bir KGF paketinin veya mevcut KGF paketi içinden sektöre kullandırılmak üzere bir miktarın ivedilikle devreye alınması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz. Buna ek olarak konut kredisi faiz oranlarının kamu ve inşaat firmaları tarafından sübvanse edilerek psikolojik sınır olan aylık bazda %1’in altına indirilmesi için çok acil bir hamle yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Yaşanan ekonomik gelişmelerin yabancıya satışta yarattığı sorunlara da çözüm bulmak gerekir. Vatandaşlık hakkı verilmesi için gerekli olan 1 milyon dolarlık konut satışı şartındaki miktarın daha az miktarda ve TL bazında olmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. " ifadelerini kullandı.