GYODER Sektörün Sorunlarını Raporladı

07/05/2019

GYODER tarafından düzenlenen gayrimenkul sektöründe sorunların enine boyuna ele alındığı ve çözüm yollarının geliştirilmeye çalışıldığı "Finansmanda Yeni Arayışlar" toplantısı raporunu yayınlandı.

GYODER’in, sektördeki son gelişmeleri değerlendirmek ve mevcut sorunlara çözüm bulmak amacıyla hayata geçirdiği ‘GYODER Çözüm Platformu’nun ilk toplantısı, 16 Nisan 2019 tarihinde Tekfen Holding ev sahipliğinde düzenlendi. Toplantıya gayrimenkul ve bankacılık sektörünün önemli temsilciler temsilcileri katıldı.

GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin’in açılış konuşmasını yaptığı toplantıda İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, GYODER Başkan Yardımcısı Neşecan Çekici, PwC Türkiye Şirket Ortağı Mevlüt Akbaş, Işıkören Danışmanlık Kurucu Ortağı Hilmi Işıkören, Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay, NEF İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, Kuzeybatı Gayrimenkul Genel Müdürü Murat Ergin, Fuzul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Akbal, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kasımoğlu, GYODER Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, konuşmacı olarak yer aldı.

‘GYODER Çözüm Platformu’ toplantısının ardından, sektöre katkı sağlanması amacıyla hazırlanan ‘Sonuç Bildirgesi’nde öne çıkan maddelerden bazıları şu şekilde;

Önümüzdeki 20 yılda 5.7 milyon konutun dönüştürülmesi gerekmektedir. Tüm bunlar bilinçli bir şekilde yapılmalıdır.

Finansal açıdan yapısal dönüşüm sağlanıp ideal yapı kurulmaya çalışılmalıdır. Büyük bir potansiyele sahip gayrimenkul sektörü alternatif finansal enstrümanlarla güçlendirilmelidir.

Dönem itibarıyla değerleme sektörü üzerinde birtakım baskılar bulunmaktadır. Değerlemeci burada değer biçen taraf değil; bir kontrol noktası, sigorta noktası, teraziyi elinde bulunduran aktördür. Şirket değerlerinin düşmesi, portföy değerlerinin düşmesi gibi birtakım endişeler değer kavramını zorlamaktadır.

Tüm dünyada sermaye azalmaktadır. Bütün firmalar varlıklarını sürdürmek için başka kanallar bulmaya çalışmakta, operasyonel riskler almaktadır. Son 15 ayda özel sektörde yüzde 50’nin üzerinde borç yükü artışı olmuştur.

Üreticilere kullandırılan kredilere bakıldığında, inşaat sektörüne yönelik bir destek olduğu görülmektedir. Katılım bankacılığıyla beraber 190 milyar TL civarında konut kredisi bulunmaktadır. Dolayısıyla bankacılık sektörünün, inşaat sektörüne çok ciddi miktarda destek sağlamaya çalıştığı görülmektedir.

İnşaat bir imalat, birleştirme, satış ve finansman işidir. Bu dörtlü bacağın sağlam yapılması gerekmektedir. İkinci konu, varlıkların ve üretimin doğru tanımlanmasıdır. Bugün 2.2 trilyon TL’lik bir gayrimenkul alım satımı vardır. Türk bankacılık sisteminin aktif büyüklüğü 3.8 trilyon TL’dir ancak sadece 183 milyar TL’lik konut kredisi bulunmaktadır. İnsanlar farklı metotlarla bu alım satımı finanse etmektedir. Sürdürülebilir bir yol için, yatırımcının haklarını koruyacak sistem kurulması gerekmektedir.

Toplam 430 bin müteahhidin bulunduğu Türkiye’de yapı müteahhitlerinin sınıflandırılmasına yönelik düzenlemeler, sektörün gelişimi açısından çok önemli bir adım olmuştur.

Kaynak: Emlak Dream