Gayrimenkulde canlanma rüzgarı
Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Ali Taylan, gayrimenkulde krizin izine rastlanmadığını belirterek, tapu harcı indiriminin sektöre doping yaptığını söyledi.
Türkiye'nin açıklanan son büyüme rakamlarına göre son çeyrekte ekonomi yüzde 6.2 daralırken, inşaat sektöründe yüzde 7.6'ya varan daralma söz konusu. İnşaat sektörünün zayıfladığı ve konut stokunun talebin düşük kalmasıyla arttığı ortamda, hükümetin 3 ay için sağladığı vergi indirimleri ne kadar yeterli olacak?
Öncelikle Sayın Başbakana teşekkür ederim. Özellikle KDV’nin indirilmesi, ama ondan çok daha önemlisi tapu harçlarının binde 15 den, binde 5 e indirilmesi piyasa için son derece olumlu olmuştur. Bu önerileri yaklaşık biz 4 yıldır çeşitli platformlarda dillendiriyorduk.
Tapu harçlarındaki indirimin kalıcı olmasının sektörü nasıl etkileyeceğini öngörüyorsunuz?
Tapu harçların düşürülmesi doğru bir hareket, doğru bir zamanlama. Ancak bunun 3 ay değil kalıcı olması gerektiğini düşünüyoruz. Neden kalıcı olması gerektiğini düşünüyoruz? Kalıcı olursa, tapu satışlarında ki o rakamsal düşük fiyatların da ortadan kalkıp, gayrimenkuller gerçek değere çıkar ve devletimizin vergi kaybı değil aksine vergi kazancı doğar. Dolayısıyla bu önemli bir karardır. Üç ay gibi bir dönem için çıkarıldı ama inşallah biz bunun kalıcı olabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bunun çıkarılmış olması piyasayı biraz hareketlendirecektir.
Gayrimenkul sektöründe herhangi bir canlanma gözlemliyor musunuz?
Diğer insanların aksine gayrimenkul sektörünün ne 2008’de ne de 2009’un ilk çeyreğinde durgun geçmediğini savunuyorum. Bugün itibariyle gayrimenkul piyasasındaki hareketin kötü olmadığını söylüyorum. Çünkü meslektaşlarımızla yaptığımız konuşmalarda, tapu dairelerinde yaptığımız incelemelerde, gayrimenkul sektörünün son derece hareketli olduğu görüşündeyim.
Konutun anahtarı “emlakçı”dan geçiyor
Türkiye genelinde yaklaşık 80 bin ticaret ve meslek odalarına kayıtlı emlak müşaviri var. Bu emlak müşavirleri vatandaşa son derece iyi bir hizmet sunuyor. bugün emlak müşavirleri olmasa tapu daireleri kilitlenir ve çalışamayacak durumda olur. Öncelikle tamamen ücretsiz bir danışmanlık hizmeti veriyoruz. Örneğin siz bugün bir bölgede gayrimenkul almaya ya da satmaya gitseniz, emlak müşavir olmadan direk tapu dairelerinin kapısını çalacaksınız ki tapu dairelerinin bugünkü alt yapısı mevcudu kaldıramıyor. Bir de vatandaş gidip soru soracağı, bilgi alması çok zor.
Emlak müşavirleri ciddi bir danışmanlık hizmetini, nasıl gayrimenkul alınıp-satılacağını, neler lazım olduğunu, gayrimenkulün fiyatına kadar birçok şeyi size ciddi anlamda bir bilgi olarak, bir tablet olarak veriyor. Tabi bunlar görünmüyor. Siz bir şeyin yok olduğunda ancak onun eksikliğin de görebilirsiniz. Yurtdışında bu hizmet çok ciddi ücretlere tabi, Türkiye’de ise meslektaşlarımız bu hizmeti ücretsiz veriyor.
Yeni bina stoklarındaki artışın ikinci el konut satışını etkilediği söylenebilir mi?
Evet inşaat sektöründe bir daralma söz konusu, bu özellikle yeni inşaatlar için ama biliyorsunuz 2005, 2006, 2007 yıllarında çok ciddi bir stok oluşturmak için çok sayıda inşaat yapıldı. Özellikle İstanbul için bu durum söz konusu. Ancak özellikle ikinci el piyasası dün olmadığı gibi bugün de çok durgun değil.
Ancak gerek Ankara, gerekse Türkiye geneli için konuşursak, fiyatlarda yüzde 20’ye varan bir düşüş yaşandı. Bu gerilemenin de belki beklemekten kaynaklandığını, bazı bölgelerde aşırı olan fiyat artışlarından kaynaklanan köpüklerin alındığını söyleyebiliriz. Bu anlamda, bugün gayrimenkul almak için çok doğru bir zaman. Hatta ben de geçen gayrimenkul aldım, evimi taşıdım.
Gayrimenkul piyasasını canlandırmak üzere başka ne tür önlemler alınabilir? Bu konuda somut önerileriniz var mı?
Elbette var, yaklaşık üç ay önce yayınladığımız sektör dergilerinde de bu önerilerimiz ayrıntılarıyla yer alıyor. Bunlardan biri tapu harçlarında indirimdi. Bunu hükümet uyguladı. Sonraki aşamada, konut alım-satımlarında da, belli bir dönem içerisinde eğer konut kredisi ile alınıyorsa burada belki tamamen ipotekle getirilen harç muafiyeti de getirilebilir.
Yine piyasanın hareketlenmesi adına, geçici bir süre için yapılabilecek bir diğer şey de şu: Biliyorsunuz 5 yıl içinde bir gayrimenkul alıp sattığınız zaman ciddi anlamda bir gelir vergisine tabisiniz. Bunun da bir süre kaldırılması, bir muafiyet getirilmesi sektörü canlandırabilir.
Diğer yandan, Biliyorsunuz TOKİ uygun fiyatla ucuza arazi alabiliyor, neredeyse hiç parasız arazi alıp inşaat yapıyor. Dolayısıyla inşaat sektörünün yani özel sektörün de biraz ayağa kalkması için TOKİ’ye tanınan bu hakların inşaat sektörünün geneline tanınmasının doğru olacağını düşünüyoruz.
Yine hazine arazilerin üzerine özel sektörün de konut yapması için uygun şartlarda tahsis edilmesi yönünde bir çalışma var. Tabi bu arada TOKİ piyasada çok ciddi bir düzenleme yapıyor. Bu fren mekanizması piyasayı bir anlamda disipline ediyor gibi görünüyor.
Ama TOKİ’nin lüks konut üretmekten ziyade, daha çok sosyal konut üretmesinin doğru olacağını ve bunu da tek elden pazarlamayla değil, mevcut Türkiye’deki emlakçıların kanalıyla, onlara yayarak da pazarlama yapmasının bizim açımızdan, yani emlak sektörü açısından da doğru olacağını düşünüyoruz.
Kaynak: Sabah