“FANNİE MAE” VE “FREDDİE MAC”
İçinde olduğumuz finansal batak yüzünden “Fannie Mae” (FNMA-Federal National Mortgage Association) ve “Freddie Mac” (Federal Home Loan Mortgage Corporation) gibi bir takım şirket isimleri de dilimize ithal edilmiş oldu. Nedir bu şirketler? Nereden gelip, nereye giderler? Niye önemlidirler?
Bu şirketler, ister inanın, ister inanmayın bayağı “Made in USA” tipi kamu iktisadi teşekkülleridir (KİT) --aslında, “KİT’lerdi, KİT olmaktan çıkarıldılar, tekrar bu kriz vesilesiyle KİT’leştiriliyorlar” demem gerekiyor.
Çıkış fikri hem kapitalizmin adaletsizliğinin teslimi, hem de Keynesçi iktisat politikalarının bir uygulaması. Gelir dağılımındaki adaletsizlik kapitalizmin iç işleyişinin sonucu. Sistem kendi kendine düzeltemiyor bu sorununu. Öte yandan, düzenin bekası için evi barkı olan, geçimini sağlayan işçilere de ihtiyaç var. Sıradan insan için kafasını sokacak bir yere sahip olmak her şeyden önemli. ABD’li politikacılar bu ihtiyaca cevap olarak, dar ve düşük gelirli çalışanları ev sahibi yapabilmek için “Fannie Mae” ve “Freddie Mac” adlı iki şirketi kurmuşlardır. Yani, sermayenin kendisinin yapamadığını, yapamayacağını, sistemin aklı olan devlet onlar adına yapmıştır. Özel bankalar, “mortgage” şirketleri nispeten düşük değerli evlerin (nispeten diyorum, çünkü bu değer son yıllarda 750,000 dolara kadar yükseltilmişti!) nispeten düşük gelirli çalışanlarca satın alınabilmesi için bu ailelere kredi verdiklerinde, haliyle daha yüksek bir finansal risk alırlar. Bugün işi olan, “mortgage”ını ödeyebilecek bir aile, geliri düştüğünde, işsiz kaldığında aylık ödemelerini yapamayacak, dolayısıyla ev bedelini borç olarak veren finansal kuruluşun potansiyel zararına yol açacaktır. İşte bu yüksek riski azaltmak, piyasanın acımasızlığından bankaların zarar görmesini önlemek için , “Fannie Mae” ve “Freddie Mac” bu tür borçlanmaları bankalardan satın alıp, sigortalayıp, ipotekli kredi yoluyla ev sahibi yapma sisteminin sürmesini sağlamışlardır. Bu şirketler üstlendikleri borçların finansmanı için de yüksek getirili tahviller basıp, ellerindeki para ile ne yapacağını bilemeyen para babalarına devlet destekli yeni kar kaynağı oluşturmuşlardır. Ta ki, özelleştirme histerisi dünyayı sarana kadar. “Fannie Mae” ve “Freddie Mac” de bu modadan payını almış ve özelleştirilmişlerdir. Ama, devletin desteğinin gereğinde devreye gireceği bilinerek günümüze kadar gelmişlerdir.
Günümüze geldiğimizde 80 milyar dolarlık sermayesi olduğu rivayet edilen bu özelleştirilmiş şirketlerin 5 trilyon doları aşan (ki ABD’deki toplam “mortgage” borcunun yarısına yakın bir miktarı demektir bu), bir kısmı hiç bir zaman ödenmeyecek kredileri sorun haline gelmiştir. Nasıl gelmesin ki? Emlak balonu patlamış, ev fiyatları % 30 düşmüş, “fiyat ayarlamasının” %70 düşüşü gerektirdiğinden sözedilen küresel bir krizin içinde, Amerikalı tüketici güven endeksinin 1980 başlarındaki (kimilerince küreselleşmenin başlangıç yılları addedilen) düşük seviyesine vardığı, Soros’un “hayatımın en ciddi krizi” dediği bir sürecin başındayız. Evet, tekrar edeyim, başındayız. Ve işte tam bu sırada FED yoluyla devlet özelleştirilmiş olan “Fannie Mae” ve “Freddie Mac”e arka çıkarak, bu şirketleri fiilen KİT’leştirmiştir.
İyimser piyasa şakşakçılarının ekonominin gidişatını (hızlı iniş sonrası hızlı çıkışın kapının eşiğinde olması imajı anlamında) V harfine benzetmelerine kulak asmayın. Paul Krugman bile New York Times’daki köşesinde bu zevatı tiye alarak kendi gidişat harfini önermekten kaçınmıyor artık. Krugman’ınki, yatay ayağı hayli uzunca (2011’i bile aşan) bir L harfi. Benimkini merak edecek olursanız söyleyeyim: yan yatmış S’lerin yana yana iliştirilmesinden oluşan bir eğilim, hem de dibe doğru!
Kaynak: Birgün