Faizler Fiyat İstikrarı ve Makroekonomik Dengelenmeye Eş Güdümsel
Merkez Bankası Ocak ayı Para Politikası Kurulu Toplantı özet metnini yayınladı. Toplantı özetinde ‘‘Para politikası duruşu oluşturulurken, maliye politikasına dair esas alınan görünüm fiyat istikrarı ve makroekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eşgüdüm arz eden bir politika duruşu içermektedir.’’ denildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ocak ayı Para Politikası Kurulu Toplantı özetinde şu ifadelere yer verildi.
Aralık ayında tüketici fiyatları %0,74 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,28 puan yükselerek yılı %11,84 ile Ekim Enflasyon Raporu’nda sunulan tahminin bir miktar altında tamamlamıştır. Bu dönemde yıllık enflasyon, alt gruplar genelinde yükselirken, hizmet grubundaki artış daha sınırlı olmuştur. En belirgin yükseliş, bir önceki yılın aynı dönemindeki düşük baz nedeniyle, enerji enflasyonunda gerçekleşmiştir. Gıda enflasyonu gerek işlenmemiş gerekse işlenmiş alt kalemleri kaynaklı olarak yukarı yönlü bir seyir izlemiştir. Temel mal grubunun yıllık enflasyonu ise maliyet unsurlarındaki gelişmeler ve bir önceki yılın aynı dönemindeki düşük bazın etkisiyle artmıştır. Bu görünüm altında, çekirdek enflasyon göstergelerinin yıllık enflasyonu bir miktar yükselse de, B ve C göstergelerinin eğilimindeki ılımlı seyir korunmuştur.
Enflasyon beklentilerindeki iyileşme sürmektedir. Orta vadeli enflasyon beklentilerindeki düşüş eğilimi genele yayılarak sürerken, beklenti dağılımının anket katılımcıları arasında artan bir uzlaşı içermesi orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin belirsizliklerin önemli ölçüde azaldığına işaret etmiştir.
Son döneme ilişkin veriler iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. Sanayi üretimi Kasım ayında bir önceki aya göre artış kaydetmiş, Ekim-Kasım döneminde bir önceki çeyreğe göre %0,7 oranında yükselerek toparlanma eğilimini sürdürmüştür. Tarihsel oynaklığı yüksek olan sektörlerdeki arızi hareketlerden arındırıldığında sanayi üretimi ana eğiliminin daha kuvvetli olduğu görülmektedir. Anket göstergeleri ve dış ticaret verileri sanayi üretimindeki artış eğiliminin Aralık ayında da süreceğine işaret etmektedir.
Yılın son çeyreğinde; risk primi ve döviz kuru oynaklığındaki düşüş ile finansal koşullardaki iyileşme yurt içi talebi belirgin ölçüde desteklemiştir. İşgücü piyasasındaki zayıf görünüme rağmen, ertelenmiş talebin de etkisiyle özel tüketim artmıştır. Buna ilaveten, kamu harcamalarının tüketim kanalıyla büyümeye katkısı devam etmiştir.
Türkiye ülke risk primi, para politikasındaki temkinli duruş ve makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin yanı sıra, gelişmiş ülkelerde destekleyici para politikası uygulamalarının da katkısıyla gerilemeye devam etmiştir. Buna karşın, küresel ve jeopolitik belirsizliklerin ülke risk primi ve kur oynaklığı kanalıyla orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturabileceği yukarı yönlü riskler yakından izlenmeye devam edilecektir.
Temmuz ayından itibaren yapılan güçlü faiz indirimlerinin yanı sıra enflasyon beklentilerindeki düşüş ve bankacılık sektörü likiditesindeki iyileşme neticesinde kredi ve mevduat faizleri gerilemeye devam etmiştir. Bu çerçevede, finansman koşullarındaki iyileşme ve iç talepteki toparlanmaya bağlı olarak, TL kredi büyümesindeki artış, tüketici kredilerinde daha belirgin olmak üzere devam etmiştir. Söz konusu gelişmede genel ekonomik görünüme ilişkin beklentilerin yol açtığı arz yönlü etkilere ilave olarak, ertelenmiş talep ve borç yapılandırma amacıyla yapılan kullandırımların da etkili olduğu değerlendirilmektedir.
Para politikası duruşu oluşturulurken, maliye politikasına dair esas alınan görünüm fiyat istikrarı ve makroekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eşgüdüm arz eden bir politika duruşu içermektedir. Bu doğrultuda, yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının geçmiş enflasyona endeksleme davranışının azaltılmasına yardımcı olacak şekilde belirleneceği varsayılmıştır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.