Faizler Düşsede Bankaların Kredi Kullandırım İştahı İyileşmiyor
TCMB'nin sert faiz indiriminin ardından borçlanma maliyetlerinde düşüş başlarken, reel sektör canlanma için daha fazla faiz indirimi ve bankaların kredi verme iştahında iyileşme bekliyor. Yüksek dolarizasyon kredi kullandırım iştahına engel oluyor.
Bankacılık uzmanları bankaların kredi iştahında mevduatta dolardan TL'ye dönüş derecesinin belirleyici olacağını belirtirken; şu anda bu dönüşüme yönelik bir emare olmadığına dikkat çekiyor.
Swap piyasasından TL kaynak yaratmaya çalışan bankacılık sektörünün yılın ilk yarısında ciddi zarar yazdığı belirtilirken; dolara artan yönelimle dövizin toplam mevduattaki payının %50'nin üzerine çıkması, bankaların şirketlere TL plasman sağlamasının önündeki kısıtlayıcı engellerden biri haline geldi.
Faiz indirimine en duyarlı sektörlerden biri olan ve talep yetersizliği ile finansman sıkıntısı çeken inşaat da faiz indiriminin banka kredilerine yansımasını bekleyen sektörlerin başında geliyor.
"Faiz indirimlerinin devamının gelmesi lazım. Merkez Bankası bu adımı Eylül ayına kadar bir indirimle daha desteklerse herkes için nefes alacak bir alan olacak" diyen Cathay Group Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Tuğsuz, inşaat sektörünün canlanması için enflasyonun %10, faizlerin ise yıllık %13-14'lere düşmesi gerektiğini söyledi.
Geçen hafta TCMB politika faizini 425 baz puan indirimle %19.75'e çekerken, böylece 4.5 yıllık aranın ardından ilk kez faiz indirimi gerçekleşti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak TCMB faiz indiriminin ardından mevduat faizlerinin düşmesine bağlı olarak kredi faizlerinde düşüş görüleceğini belirterek, özel bankalarda belirli kredi cinslerinde de hareketlenme başladığını belirtti.
Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank aralarında konut kredisi, tüketici ve kurumsal kredi türlerinin bulunduğu faizlerde indirime gidildiğini açıkladı.
TCMB kararı öncesi yüzde 20'nin biraz üzerinde olan mevduat faizleri de sektörde bazı bankalarda yüzde 17'ye kadar geriledi.
Tuğsuz bankaların reel sektöre kredi vermedeki iştahsızlığına da dikkat çekerek, "Bankaların kaynak yetersiz diye yeni kredi açmama tavırları var. Devlet bu alanda motivasyon sağlamalı" dedi.
Geçen sene TL'deki değer kaybına paralel, nakit akışında sıkıntı çeken borçluluk oranları atan çok sayıda büyük holding ve şirket bankalarla yeniden yapılandırmaya gitmişti. Sektörel açıdan en öncelik verilen enerji ve inşaatta ise bankalardaki sorunlu kredilerin kurulacak fona aktarılacağı açıklanmıştı. Ancak şu ana kadar bu alanda net bir ilerleme sağlanamadı.
Yüksek Dolarizasyon Kredi İştahına Engel
Bankacılık sektör uzmanları, reel sektörde bankaların kredi iştahındaki artış beklentisine karşılık dolarizasyondaki çözülmenin TL plasman sağlanmasına katkı sağlayabileceğini ancak hala dolar mevduatlarındaki artışın sürdüğünü belirtiyor.
Deniz Yatırım Bankacılık Analisti Sadrettin Bağcı, TCMB'nin faiz indirim kararının ardından bankaların kredi ve mevduat faizlerinde de indirimin görüleceğini belirterek, esas sorunun bunun bankaların kredi verme iştahına ne kadar yansıyacağı olduğunu söyledi.
Bankalardaki döviz mevduatlarının hala arttığına dikkat çeken Bağcı, "Döviz mevduat birikimine bakıldığında yabancı para mevduatların payı yüzde 60'lar seviyesine yaklaştı. Bankaların dışarıdan swap yapma olanağı da törpülendi. Bankalar da dövizle mevduat toplayıp TL ile plasman yapmaya çalışıyor. Bu bakımdan yeterince TL kredi genişlemesi zor görünüyor. Düşük faizin kredi büyümesine etkisi hafif kalabilir."
Üst düzey bir bankacı ise "Swap mekanizmasında Türk bankaları yabancı para verip TL yaratabilir, o nedenle mevduatın yabancı parada olması TL plasman için o kadar büyük bir sıkıntı değil" dedi.
TCMB Başkanı Murat Uysal enflasyon raporu toplantısında, "Bizim önümüzdeki döneme yönelik enflasyon görünümü ve söylemlerimiz TL'ye güveni artırarak dolarizasyonda pozitif döneme gireceğimiz beklentisini bizde oluşturuyor" demişti.
Geçen sene TL'nin dolar karşısındaki sert değer kaybından korunmak isteyen bireysel ve kurumsal yatırımcılar dolara yönelmeye başlamıştı. BDDK verilerine göre bankacılık sektöründe Haziran sonu itibarıyla toplam mevduat büyüklüğü 2.27 trilyon liraya ulaşırken, bunun %54'lük kısmı bankalarda yabancı para cinsinde tutuluyor.
TEB Yatırım Bankacılık Analisti Övünç Gürsoy ikinci çeyrek sonundan beri döviz mevduatların arttığını belirterek, "Enflasyonda bir düşüş olacak; ancak bu ne kadar kalıcı olacak, kalıcı olacağına dair beklentiler arttıkça TL'ye geçişin hızlanacağı kanaatindeyim" dedi.
Dövizden TL'ye geçiş yeterince gerçekleşmezse kredi arzındaki artışın sınırlı olacağını düşündüğünü ifade eden Gürsoy, "Bankalarda 2019 başından itibaren swap işlemlerinden dolayı büyük zarar var. Bankalar TL plasman yaratmak için yine swap işlemlerine başvuracak. Kredi hacmini artırmak isteseler bile swap maliyetine bakacaklardır" diye konuştu.
İkinci çeyrek bilançosunu açıklayan bankalar arasında yer alan ve Türkiye'nin en büyük özel bankalarından olan Garanti BBVA ikinci çeyrekte yaklaşık 3.3 milyar TL swap kaynaklı zarar kaydederken, en büyük banka olan Ziraat Bankası'nda ise bu zarar yaklaşık 3 milyar lira olarak gerçekleşti.
"Döviz mevduatlar çözülmedikçe bankaların kredi iştahı kolay kolay artmayacaktır" diyen Gürsoy şöyle devam etti:
"Esas soru dolarizasyonda sona geldik mi? Şu anda döviz mevduatlardan TL'ye bir çözülme görmüyoruz, öyle bir trend yok."