Faiz Oranları Düşürülecek Ama Krediler Artmayacak

16/09/2012

Büyüme oranı ne olursa olsun faiz oranları düşürülecek ama krediler artmayacak.

Habertürk yazarlarından Abdurrahman Yıldırım bu hafta köşesinde, Merkez Bankası'nın Kasım 2010'da yürürlüğe koyduğu para politikasında değişikliğe gittiğini ve zorunlu karşılık artışı, düşük politika faizi ve faiz koridoruna dayanan para politikasının faiz koridorunun kademeli bir şekilde daraltılarak öneminin azalacağını yazdı. yıldırım yazısında şu konulara yer verdi:

'Zorunlu karşılıklar artırılmış ve faiz ödemesi durdurulmuştu. Şimdi TL zorunlu karşılıklar döviz ve altın olarak tutulabiliyor. Yeni olan ise ortalama yüzde 11 düzeyindeki zorunlu karşılıkların daha da yükseltilecek olması.

Koridorun Daralma Hızı

Bu politika değişikliği ilk kez 26 Temmuz'da yayımlanan 3. Enflasyon Raporu'nda yer aldı. Son olarak Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı Ankara'da basınla sohbet toplantısı düzenleyerek uygulamanın eylülden itibaren başlayacağını duyurdu. Yeni olan başka bir şey de "faiz koridorunun ölçülü değil kademeli indirileceği" oldu. Şu anda yüzde 5-11.5 olarak uygulanan faiz koridorunun üst sınırı kademeli indirilecek. Bundan, daha büyük ölçekli bir indirim anlamı çıkarılabilir. Ancak bu indirim bir kerede değil, birkaç hamlede gerçekleştirilecek. Merkez Bankası'nın söylediği bu.

Zorunlu Ayar

Merkez Bankası bir yandan faiz oranlarını düşürürken ve faiz koridorunu daraltırken, neden zorunlu karşılık artışına gidecek? Bunun yanıtını Başçı "Ayağımızı frenden çektik ama gaza basmak da bizim görevimiz değil, dışarıda hava koşulları iyi değil. Yolumuza karayoluyla devam edelim" sözleriyle veriyor. Alınan önlemlerle cari açık bu yıl yüzde 8'in altına düşecek. Tekrar ekonominin gazına basılarak bu oranın milli gelirin yüzde 10 una doğru çıkması istenmiyor. Hem küresel koşullar buna müsait değil hem de hafta sonu kredi derecelendirme kuruluşu Fitch de yatırım yapılabilir seviye için yol haritasını açıkladı: Cari açığın da enflasyonun da yüzde 5'e inmesi ideal. Yani iyileşmenin yolu da cari açığın düşürülmesinden geçiyor. Enflasyonda sorun yok ama cari açıkta hâlâ almamız gereken yol var. Bunun için Merkez Bankası faiz koridorunu hızla aşağı çekerken, aynı zamanda kredi hacminin hızla artarak büyüme hızını artırmasını istemiyor.

İnce ayara Yeni Alet

Çünkü bankalar kredi faiz oranlarını hesaplarken, kötü gün faiz oranları olarak bilinen faiz koridorunun üst bandını baz alıyor. Onun üzerine komisyon ve masrafları ekleyip yüzde 14 gibi bir rakam buluyorlar. Halen yıllık bazda yüzde 18 artan kredi hacminin yıl sonunda yüzde 14'e inmesi isteniyor. İşte faiz koridorunun daraltılması ve aşağı çekilmesi, bankalara kredileri yeniden fiyatlama imkanı verecek. Çünkü Merkez Bankası fonlama faizini zaten yüzde 6.5 e çekmiş ve belki biraz daha düşecek. İşte burada devreye zorunlu karşılık artışları girecek. Zorunlu karşılıklar artırılarak faiz oranları indirimlerinin kredi artışına dönüşmesi önlenecek. Kredi artışı yoluyla cari açığın artması engellenecek.

Sermaye hareketlerine, kredilere, cari açığa, enflasyona, kısaca ekonomiye ince ayar faizlerle değil artık zorunlu karşılıklarla verilecek. Büyüme oranı ne olursa olsun faiz oranları düşürülecek ama krediler artmayacak.

Kaynak: HaberTürk