Eylül 2011 Sonu İtibariyle Toplam Krediler 668 Milyar TL'ye Ulaştı
Eylül 2011 Sonu İtibariyle Toplam Krediler 668 Milyar TL'ye Ulaştı
TBB Başkanı Aydın Türk Bankacılık Sektörünü ve Uluslararası Piyasalarda Yaşanan Ekonomik Gelişmeleri Değerlendirdi
TBB‘nin bankacılık sektöründe Temmuz-Eylül 2011 dönemine ilişkin ”mevduat artışı ve yurt dışından borçlanmanın yavaşladığını, mevduatın krediye dönme oranının yüzde 96 ile rekor düzeye çıktığını, bankaların karının azaldığını” açıkladığının hatırlatılması üzerine Aydın, yılın başında 2011′e ilişkin yapılan bütçede sektörün genelinde karlılığın yüzde 15-20 aralığında azalacağını zaten tahmin ettiklerini belirtti.
Aydın Şunları Söyledi:
”9. ay sonu verileri aldığımız zaman bu tahminlerin dışında bir şey görmüyoruz. Yani yüzde 15-16′lık bir kar düşüşü ile sektörün yıl sonunu tamamlayacağını düşünüyoruz. Türkiye’de tasarrufların az olduğunu hepimiz biliyoruz.
Türk bankaları pasifte ağırlıklı olarak mevduatı kullanıyor ki bu iyi bir şeydir. Ama onunla birlikte yurt dışından temin ettiğimiz krediler var. Bu yıl aslında sektörün oyuncularının birçoğu bu meyandaki borçlanma ihtiyaçlarını, mevduata alternatif olarak düşündükleri kaynakları temin ettiler. Orada herhangi bir sıkıntı olmadı. Bu pazarla ilgili, fiyatla ilgili bir şey. Bazen siz alabilme imkanınız oluyor ama vadesini ve fiyatını beğenmeyebilirsiniz, bu her zaman için mümkündür. Ama bankaların şu anda pasifi yönetme konusunda hiçbir sıkıntıları bulunmuyor.”
Borçlanabilme İmkanlarımız Devam Ediyor
Yurt dışı piyasalarda yaşanan sorunların Türk bankalarının kaynak bulmasını zorlaştırıp zorlaştırmayacağına ilişkin olarak Aydın, şunları kaydetti:
”Böyle belli dönemlerde, Avrupa’da kriz olunca oradan gelecek olan kaynaklar biraz daha sınırlanıyor, bunu kabul ediyoruz. Daha az sermaye geliyor. Bunlar normal şeylerdir, ama bunlar için gerekli bütün tedbirler alınmıştır. Bütün bankalar daha önceki sendikasyonlarını yenilemiştir, daha önce sendikasyon kredisi yapmamış bankalar sendikasyon kredisi temin etmiştir. Burada fiyat önemli bir unsurdur. Fiyatı uygun bulduğumuz zaman azalmakla birlikte borçlanabilme imkanlarımız devam ediyor. Şu anda pasifte bankaların herhangi bir problemi bulunmuyor. Kaldı ki Merkez Bankası TL temin etmede, likidite temin etmede fevkalade başarılı bir yönetim sergiliyor. O konuda bir sıkıntımız olmuyor.”
Türkiye’de kamu borcunun milli gelire oranı son derece düşükken, Avrupa’da ise yüksek olduğuna işaret eden Hüseyin Aydın, ”Avrupa karar alırken zaman zaman yavaş hareket ediyor, ama onlar kendi içlerindeki sorunları yönetmeye çalışıyorlar. Avrupa Birliği’ndeki dışsal sorunlar azaldıkça Türkiye’ye sermaye akımının hızlanacağını, belirsizliklerin ortadan kalkacağını görüyoruz” dedi.
Türk Bankacılık Sektörü Krizde Çok Sağlam Bir Duruş Sergiledi
Türk bankacılık sektöründe bir riskten söz etmediklerini bildiren Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Biz orta vadeli programda açıklanan ülkenin makro ekonomik verilerine aynen katılıyoruz. Zaten bizim gerek kredi büyümemiz, reel sektörün genel büyümesiyle uyumlu. Biz 2012 yılında bütün bankalar ayrı ayrı bütçe yapmakla birlikte, daha ihtiyatlı bir yaklaşımla yüzde 10′lar civarında bir aktif büyümesi görebiliriz.”
Avrupa bankalarının notunun düşürüldüğüne dikkat çekilmesi üzerine Aydın, Türk bankacılık sektörünün 2008′deki, 2009′daki krizde çok sağlam bir duruş sergilediğini vurguladı.
Aydın, ”Aynı duruşu devam ettiriyoruz. Bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16′lar civarında, özkaynak karlılığı yüzde 15′ler civarında. Bunlar, batı ile baktığımız zaman fevkalade iyi durumda olduğumuzu gösteren önemli göstergeler. Türk bankacılık sektörü kendi fonksiyonlarını ifa etmeye 2012 yılında da devam edebilecek durumdadır” dedi.
Eylül 2011 sonu itibariyle toplam kredilerin 668 milyar TL’ye ulaştığını, finansa erişimin artık eskisi gibi güç olmadığını ifade eden Aydın, bankaların aktifinin içinde kredilerin payının yüzde 60′lara dayandığının altını çizerek, ”Bu oran geçmişe baktığımız zaman yüzde 10′larda, yüzde 20′lerdeydi. Bu bizim sahada olduğumuzun, reel sektörü finanse etmeye çalıştığımızın çok açık bir resmidir” şeklinde konuştu.
MB ve Ekonomi Yönetiminin Bütün Uygulamalarını Önemsiyoruz
Döviz kurundaki yükselmeyi değerlendirirken Aydın, kurun seviyesinin dış piyasalardaki yansımaların bir sonucu olduğunu söyledi.
Aydın, ”Kurda son dönemdeki yükselişi dış kaynaklı olarak görüyoruz. Orta vadede istikrar kazanacağına inanıyoruz” görüşlerini dile getirdi.
Aydın, Merkez Bankası’nın uygulamalarını nasıl bulduğunu açıklarken, şöyle dedi:
”MB’nın ve ekonomi yönetiminin bütün uygulamalarını önemsiyoruz, yakından izliyoruz. Hepsinin doğru olduğunu kabul ediyoruz. Çok proaktif ve yerinde çözümlerle devam ediyorlar. Dolayısıyla gerek ekonomi yönetimi gerek özelde BDDK otoritesi gerekse MB üzerine düşenleri yerine getiriyor. Biz de bunları yakinen izleyip üzerimize düşenleri yerine getiriyoruz.”
Sırtında Yumurta Küfesi Taşıyanlarız
TBB Başkanı Hüseyin Aydın, yurt dışı piyasalarda yaşanan ekonomik krizin ne zaman biteceğine ilişkin soruyu yanıtlarken, küresel ekonomide çok ciddi sorunların yaşandığı bir dönemden geçildiğini kaydetti.
Bu sürecin ne olacağını, nereye kadar gideceğine ilişkin net bir fotoğraf için hala bir zamana ihtiyaç olduğunu ifade eden Aydın, şöyle konuştu:
”Herkes bir şey söylüyor. Ama biz sırtında yumurta küfesi taşıyanlarız. Türkiye’deki ekonomi yönetimi, bilhassa Merkez Bankası, BDDK, diğer bütün oyuncular, sektörün bütün temsilcileri bundan önceki dönemlere nispetle daha proaktif, sorunun öncesinde çözüm görüyorsunuz. Eskiden problem çıkardı, ondan sonra oturur ne yapalım derdik. Şu anda dünya iyi izleniyor, parametreler iyi takip ediliyor. Onlara ilişkin ciddi önlemler, tedbirler alınıyor. Bilhassa Merkez Bankası’nı yakından izlediğiniz zaman son derece önemli tedbirler alıyor. Aynı şekilde BDDK da sektörün ve doğal olarak reel sektörün daha sağlam bir duruş sergilemesi için gerekli tedbirleri alıyor.”