Ev mi, araba mı?
Acaba önce ev mi yoksa araba mı alsak, hangisi daha karlı bir yatırım?
irçok kişinin en büyük iki hayali olan ev ve araba konusunda çoğu zaman 'önce ev mi, yoksa araba mı alsam?' sorusu geçmiştir. Son yıllarda sektörlerin gösterdiği gelişim göz önüne alındığında ev almanın araba almaktan çok daha karlı bir yatırım olduğu bir gerçek.
Otomobilin vergi yükü ağır
Günümüzde otomobil almanın özellikle yüksek vergilerden ötürü yatırım aracı olmaktan çıktığı belirtilirken, bugün alınacak yeni bir otomobilin hemen elden çıkartılması durumunda bile birkaç bin YTL zarar edileceği ifade ediliyor. Faizlerin ve enflasyonun çok yüksek olduğu dönemlerde karlı gibi görünen otomobil alımı bugün sadece ihtiyaç için tercih ediliyor.
Yüzde 40 oranlarında vergilerin sözkonusu olduğu otomobilde kasko masrafları da yıllık önemli oranlarda harcamaları gündeme getiriyor. Arabanın herhangi bir getirisinin bulunmaması ve benzinin pahalı olduğu Türkiye'de yakıt masrafları da kullanıcıları zorluyor. Otomobillerin ömrünün daha kısa olması, gün geçtikçe eskimesi ve yedek parça ihtiyacının yanı sıra, muhtemel kazalar da hem masrafları artırıyor hem de değerinin düşmesine neden oluyor.
Ev çok daha karlı
Alınacak bir ev özellikle son yıllarda çok iyi prim yapıyor. Ev alımında '0' ya da ikinci elin tercih edilmesi de karlı görünüyor. Hatta proje halindeki evlerin alınması çok daha fazla getiriler sağlıyor. Kısa dönemli yüksek fiyat artışlarının yanı sıra, uzun dönemde de mutlaka getirisi olan evde kira getirisi kazanmak da mümkün. Hatta bir evin kirası ile banka kredisiyle alınan bir arabanın aylık taksitleri bile rahatlıkla ödenebiliyor.
Uzmanlar 'ev mi araba mı?' ikileminde kalanlara önce ev almaları gerektiği yönünde önerilerde bulunurken, alınacak bir evin kira getirisi ve zamanla değer kazandığı da düşünüldüğünde çok daha karlı bir yatırım olduğunu belirtiyor.
Konut son yıllarda patladı
1999 Marmara depremleri ve 2001'de yaşanan ekonomik krizin etkisiyle durma noktasına gelen konut sektörü, 2004 yılının ikinci yarısından itibaren girdiği yükseliş trendi ile benzeri görülmemiş bir piyasa oluşturdu.
Sektörün durgunluk yaşadığı yıllarda yerinde sayan fiyatlar, 2005 yılında konut kredi faizlerindeki düşüşle birlikte hızla yükselmeye başladı. Kriz yıllarında konut ihtiyacını erteleyenlerin yarattığı talep patlaması, uygun kredi faiz oranları ile birlikte rekor konut alımlarına sebep oldu. Özellikle 2005 yılında adeta kapışılan yeni konut sitelerinde fiyatlar aydan aya yükseldi. Konut yapımcısının yüzünü güldüren bu durum, konut alıcısı için de benzersiz bir fırsat yarattı.
Lüks konutlar yüzde 100 prim yaptı
2004 yılının ikinci yarısından itibaren 2005 yılının son aylarına kadar satışa çıkan konutlar, yatırımcısına en çok kazandıran konutlar oldu. Bu dönemde satışa çıkan kooperatif tarzı siteler de, lüks konutlar da yüzde 100'e varan oranlarda prim yaptı. Şehir merkezlerine yakın ve uzak bölgelerde şatışa çıkan konut sitelerinde yaşanan fiyat artışının da birbirine oldukça yakın olduğu gözlendi.
TOKİ projeleri rekor kırdı
2005 yılının ortalarında satışa çıkan projeler arasında en çok prim yapanlar, Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) gelir paylaşımı yöntemiyle özel firmalara yaptırdığı konutlar oldu. Özellikle Batı Ataşehir bölgesinde yapılan çoğu lüks konut olarak tanımlanan projelerde 18 aylık fiyat artışları dolar bazında yüzde 40'lara yaklaştı.
2005 yılının Türk gayrimenkul sektöründe bir daha yaşanmayacağını dile getiren gayrimenkul uzmanları ve sektör temsilcileri, 2006'nın mayıs ayında yaşanan dalgalanmanın ardından konut fiyatlarının ve prim artışlarının olması gereken noktalara gelmeye başladığını belirtiyorlar. Yapımına 2006 yılının ikinci yarısından itibaren başlanan konutlar, hem daha makul fiyatlardan satışa sunuluyor, hem de 2005 yılında olduğu gibi fiyatları hızla artmıyor. Bu durumu bir fiyat düzeltmesi olarak yorumlayan gayrimenkul uzmanları, bundan sonra konut fiyatlarının daha istikrarlı bir seyir izleyeceği yönünde görüş birliğine varıyor.
Kaynak: Milliyet