Dünya FED'den faiz indirmesini bekliyor

ABD'de yüksek riskli mortgage piyasasında başlayan ve dünya genelinde ekonomileri etkileyen dalgalanmayla birlikte başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltme olasılığı düşerken, faiz indirimi olasılığı yükseliyor. Krizin yoğun yaşandığı günlerde 300 milyar euro'ya yakın piyasaya para süren Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, önceki gün yaptığı açıklamada, 2 Ağustos'ta enflasyon konusunda "tetikte olacakları" açıklamasında bulunduğunu hatırlattı. Bu açıklamanın son günlerde küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmadan önce yapıldığını anlatan Trichet, otoritelerin, faiz artırımı konusunda bir taahhütte bulunmadıklarını ifade etti. Trichet'in bu açıklamaları, euro bölgesinde faiz artırımı beklentilerini azalttı. Piyasalarda yaşanan dalgalanma, en son 2003 Haziran ayında indirime giden Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz azaltacağı beklentisini de artırdı. FED İNDİRİRSE BOJ ARTIRAMAZ Mitsubishi UFJ analistleri, Eylül ayında FED'in faiz indirimine gitmesi halinde, geçtiğimiz günlerde faiz oranlarını değiştirmeyen Japonya Merkez Bankası'nın faiz artırmayacağını tahmin ediyor. Analistler ayrıca, kalıcı bir enflasyonun olmamasının da BOJ'un faiz artırımı konusunda haklı bir gerekçe ortaya koymasını zorlaştırdığını vurguluyor. Analistler, bunun yanı sıra FED'in faiz indirimine gittiği ortamda BOJ'un faiz artırımı yapmasının piyasalarda büyük merkez bankalarının koordineli para politikaları izlemediği şüphesine sebep olacağını ve bunun piyasalarda kargaşaya neden olma olasılığının göz ardı edilemeyeceği ifade ediyor. Büyük ekonomiler faiz artırımını tartışa dursun İsrail Merkez Bankası, Eylül ayı için faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 4'e yükseltti. Güven geri gelecek Çin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Yi Gang, Çin'in ABD subprime piyasasındaki problemler karşısındaki risklerinin küçük olduğunu ve global mali piyasaların, bu piyasaya yönelik endişelerin geride kalmasıyla güvenini geri kazanmasının muhtemel olduğunu söyledi. Diğer yandan Almanya'da faaliyet gösteren Landesbank Baden-Wuerttenber AG ise ABD subprime mortgage krizinden sadece dolaylı olarak etkilendiğini bildirdi. Bankadan yapılan açıklamada, banka portföyünde minimal miktarda subprime ürünü bulunduğu ifade edilirken, bulunan ürünlerin de AAA notuna sahip olduğu belirtildi. Almanya'da IFO Enstitüsü'nün hazırladığı, iş dünyasının ekonomiye bakışını yansıtan IFO iş dünyası güveni endeksi, küresel dalganın da etkisi ile Ağustos ayında 105,8 puana geriledi. İngilizler krizi dinlemedi Dünya mortgage kredilerine bağlı global bir kriz yaşarken İngiltere'de mortgage kredileri Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 artarak 21,3 milyar paund oldu. Haziran ayında ise krediler 21,5 milyar Paund ile tüm zamanların en yüksek seviyesini görmüştü. Temmuz ayında, 66.965 yeni konut sahibinin mortgage başvurusu onaylandı. Haziran ayında 75.318 konut sahibi mortgage kullanmıştı. Konut sahipleri Temmuz ayında ortalama 156.900 Paund kredi aldı. Gelişen ülkeler direndi Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), gelişen piyasa ekonomilerinin şu ana kadar ABD'deki yüksek riskli konut kredisi krizine karşı direnç göstermeyi başardıklarını kaydetti. Mortgage'ın Estonya, Litvanya ve Letonya gibi küçük Avrupa ülkelerinde hızla yaygınlaştığına dikkat çeken IIF, bu ülkelerde sürecin devamının gelip gelmeyeceğini izlemek gerektiğini ifade etti. Kuruluş, krizin, gelişen ülkeleri ancak risk alma isteğinin sert biçimde terse dönmesi yoluyla etkilediği tespitinde bulundu.