Bankalar kredide masrafı saklıyor
En düşük aylık faizli krediyi verdiğini söyleyen banka en hesaplı banka olmayabilir. İşin içine gizli masraflar girdiğinde, bankaların sundukları bir birinden cazip kredi kampanyaları aslında hiçde cazip olmayabiliyor
İhtiyaç sahibi vatandaş bankadan kredi çekmek istediğinde kendisine sunulan kredi seçenekleri arasından, kendi bütçesine en uygun olan kredi türünü seçiyor ya da seçtiğini zannediyor. Çünkü vatandaşın hesaba katmadığı bir çok gizli masraf bulunuyor.
Birçok banka kullandırdığı her kredide, faize ek olarak dosya istihbarat masrafı, avukat ücreti, ekspertiz ücreti, mortgage erken kapama ücreti, hayat ve konut sigortası gibi ücretler alıyor. Vatandaş da gizli masrafların toplam tutarını hesaplamadığı için büyük zarara giriyor. Gizli masraflar ise toplandığında ortaya çok ciddi rakamlar çıkabiliyor.
Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren kredipazari.com adlı internet sitesi, konut kredisi kullanacak vatandaşlara, konut kredi faiz oranlarını masraflarıyla beraber hesaplatma imkanı sunuyor. Bu sayede vatandaş artık en düşük faiz oranı veren bankanın en uygun banka olmadığını görebiliyor ve kendisi için en mantıklı olan bankanın kredisini kullanıyor.
Tarafsız karşılaştırma ile halka hizmet sunan kredipazari objektif karar verme olanağı sağlıyor. Kredi almak isteyen kişi, banka banka gezmeden tek noktadan hem konut kredi başvurusunu kolaylıkla yapabiliyor hem de masraflarıyla beraber en hesaplı bankaya tek tuşla ulaşabiliyor.
Düşük faiz en hesaplı kredi anlamına gelmiyor. Bunu konut kredisi kullanmak isteyen kişi nasıl anlayabilir?
En düşük aylık faiz verdiğini reklam yapan banka en hesaplı banka olmayabilir diyen kredipazari.com Genel Müdürü Alper Turgut, çünkü en uygun bankayı belirlemek için hem gizli masrafların hem de kredi koşullarının dikkate alınması gerektiğini söylüyor.
Turgut, gizli masraflarla ilgili ''Birçok banka kullandırdığı her kredide, faize ek olarak dosya istihbarat masrafı, avukat ücreti, ekspertiz ücreti, mortgage erken kapama ücreti, hayat ve konut sigortası gibi ücretler almaktadır. Vatandaş da gizli masrafların toplam tutarını hesaplamadığı için büyük zarara girmektedir. Gizli masrafların ne kadar ciddi bir yekün tuttuğunu göstermek için aşağıdaki örneği inceleyelim.
Bu örnekte, tüketici aylık %0.85 ve %0.90 ile kredi veren iki bankayı karşılaştırmak istiyor. Gizli masrafları hesaba katmayan tuketici, daha karlı çıkacağını düşündüğü için düşük faiz ile reklam veren A bankasını seçiyor.
Gizli Masraflar hesaba katıldığında tüketicinin yanlış seçim yaptığı ortaya çıkıyor. A Bankasını seçen tüketici her ay 60 TL, kredinin toplam süreci boyunca da toplam 3,591 TL fazladan ödeme yapmış oluyor'' dedi.
Şu anda kanunen bir zorunluluk olmadığından bazı bankalar MDFO kavramını vatandaşa bilgi olarak sunmamaktadır, masrafları gizlemeyi tercih etmektedir.
Kredi Koşullarına Dikkat
Kredi Koşulları da banka seçiminde önem taşıyor. Örneğin bazı bankaların yüzde 2 olan erken ödeme cezasından vazgeçmesi tüketiciye faizlerin düşmesi durumunda önemli bir esneklik tanıyor.
''Taksit Aksaması'' durumunda bankanın alacağı tavırın çok önemli olduğunu dile getiren kredipazari.com Genel Müdürü Alper Turgut, Türkiye'de konut kredisi yeni olduğu için bankaların ne tip politika izleyeceklerinin bilinmediğini, taksitlerin aksatılması halinde ise tutsat kanunun bankalara geniş yetkiler tanıdığını söyledi.
Turgut, bankalara verilmiş haklarla ilgilide, ''Tüketici Kanunu'na göre, bankalar iki kez üst üste taksitini geciktiren bir kişiden bütün borcunu ödemesini isteyebilir. Yeni kanuna göre de, taksitlerini iki kez aksatan kişinin üzerine, haciz yoluyla da gidilebilecektir. Haciz veya ipoteği nakte çevirme konusunda seçme hakkı da bankalara verilmiştir.
Düzenli taksit ödenmeyince, müşteri ile görüşmeye çalışan, krediyi yeniden yapılandırıp ödenmesini sağlamaya çalışan banka seçmek tüketici açısından akıllıca olur. İpoteği nakte çevirmek imkanını hemen kullanıp krediyi tahsil etmeye giden bankayı seçmek doğru olmaz'' dedi.
Hayat sigortasının masraflar dahil faiz oranını en fazla etkileyen etmenlerin başında geldiğini belirten Turgut, ''Tüketicinin vefatı halinde borcun kapanmasını ve bankanın korunmasını sağlayan hayat sigortası, krediye tabi taşınmazın da vefat eden tüketicinin ailesine intikalini sağlar. Türkiye’de ortalama vade 5-8 yıl arasında olup gayet kısa olduğundan, özellikle 50 yaşın altındaki tüketiciler için bu risk fazla bir önem taşımayabilir. Bu tip bir sigorta hayati riski yüksek olan tüketiciler için belki bir fayda sağlayabilir, ancak bu tip tüketiciler de astronomik sigorta primleri ödemek durumunda kalabilirler.'' dedi.