Bankalar Konut ve Araç Kredilerini Gözünü Kırpmadan Veriyor
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, bankacılık sektörünün konut kredisi ve otomobil kredisi için gözünü kırpmadan kredi verdiğini, ticari kredilerde aynı esnekliği göstermediğini ifade etti.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, bankacılık sektörünün konut kredisi ve otomobil kredisi için gözünü kırpmadan kredi verdiğini, ticari kredilerde aynı esnekliği göstermediğini ifade etti.
Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, BDDK'nın dün açıkladığı haftalık bültenine göre 10 Haziran itibarıyla toplam kredilerin tutarının 608 milyar 761 milyon lira olduğunu belirtti. Tüketici kredilerinin 2011 yılı içerisinde yüzde 18,3 artış gösterdiğini ifade eden Özgenç, bu dönemde konut ve taşıt kredileri sırasıyla yüzde 14,6 ve yüzde 13,1 artarken, ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerindeki artışın yüzde 22,4 düzeyine ulaştığına ve hane halkının borç oranının arttığına dikkati çekti. Özgenç, şu görüşleri dile getirdi:
“BDDK'nın tüketicilere ve bankalara temkinli olma çağrısı yapması, geç kalınmış fakat fevkalade isabetli bir açıklamadır. Tüketimi artırmak amacıyla değişik isimler adı altında kampanyalar düzenlendi. Bu yapılan kampanyalar, kumpanyalar sayesinde vatandaşın geleceği borçlandırıldı. Hesapsız yapılan harcamalar ile vatandaş da geliriyle giderini karşılayamaz hale geldi. İş geldi tıkandı ve pek çok kişi bankaların takibine düştü. Borçların ödenememesinden dolayı sosyal facialar yaşanmaktadır. Üretim olacak, insanlar çalışacak, istihdam olacak, kazanacak ve harcayacaktır. Üretmeden tüketmek Türkiye ekonomisini darboğaza sokacaktır. Önce üretelim, kazanalım, sonra harcayalım anlayışı ile hareket etmeliyiz.”
Özgenç, insanların üretmeden tüketmeye, bir başka deyişle ürettiğinden daha fazlasını tüketmeye yönlendirildiğini savunarak, şöyle devam etti:
“Kısacası, tüketim teşvik edildi. Bu da beraberinde ithalat artışını getirdi. İthalat artışı dış ticaret dengesinin ihracat aleyhine bozulması demekti. Ülkenin zenginliği üretim artışında değil, ithalatta görüldü. Bankacılık sektörüne baktığımızda çoğu yabancı ortaklı bankalar ve bunlar da kar amaçlı çalıştıkları için hangisi daha kazançlı ise o kredilerin kullandırılmasını özendiriyorlar. Bireyselden ve tüketici kredilerinden artan para da KOBİ'lere kredi olarak kullandırılmaktadır. Kredi kartı borçluları mevcut borçlarını döndürebilmek için borcu borçla kapatma yoluna gitmektedir.”
Bankacılık sektörünün, konut ve otomobil için gözünü kırpmadan kredi verirken ticari kredilerde aynı esnekliği göstermediğini belirten Özgenç, şunları kaydetti:
“KOBİ'ler bankalara ticari kredi başvurusu yaptıklarında kendilerinden mali bilanço, mizan, türlü evrak, teminat, kefil, kefilin durumu ve noterlik işlemler isteniyor. Ticari kredilerde bankalar esnaf, sanatkar ve KOBİ'lere hayli ketum davranıp kırk dereden su getirtiyorlar. Ayrıca KOBİ'ler 'kredi almak için gayrimenkulümü teminat vereyim' dediklerinde bazı bankalar 'biz emlakçı değiliz' diyorlar. Oysa konut kredilerinde alınan daireyi teminata saymaları kendileriyle çelişmekte olduklarının bariz örneğidir.”