2019 İlk Çeyreğinde Kredi Pazarı Ne Durumda?

31/05/2019

2019 ilk çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Büyüme rakamlarında kredi musluklarının açılması nasıl etkili oldu. Kredi pazarında ilk çeyrek rakamları nasıl?

Yılın birinci çeyreğinde “teknik resesyondan” çıkmamızın nedenlerini araştırırken karşımıza 3 madde çıkıyor. Birincisi kamu harcamalarının iyice pompalanması, ikincisi ihracatın harkulade performansı, üçüncüsü ise kamu bankalarının bol keseden kredi dağıtması. Nisan ayında kamu harcamalarının kaynak yetersizliğinden fren yaptığını, mevsimsel etkilerden arındırılmış ihracatın ise Y/Y %2.4 gerilediğini görüyoruz. Büyümenin 3cü payandası kredilerde ise ivme buharlaşıyor.

Yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda %50’ye dayanan kamu bankası kredilerinin ivmesi halen %30’lara gerilemiş durumda. Özel bankalar ise yıl boyunca kredi furyasına katılmakta hep çekingen kaldılar. Yatırım Finansman verilerine göre yılbaşından bu yana özel bankaların kredi büyümesi eksi %0.4 olarak hesaplanıyor.

Toplam kredi ivmesi ise yıllık %12.6’yla güncel ve 12 ay sonra beklenen (%16 civarında) TÜFE enflasyonunun gerisinde kalıyor. Hatırlatalım, Türkiye modern bir ekonomi; nominal kredi hacmi enflasyonu aşmadan reel GSYİH büyümesi üretmekte büyük güçlük çeker.

Yıl başından bu yana hükümet teşvikiyle hızlı seyreden ticari kredi ivmesinin de yavaşladığı görülüyor. Halen 13 haftalık hareketli ortalama bazında %13.7 temposunda seyreden bu kalem sanayi ve hizmet sektörünün işletme kredisi talebini karşılamaktan uzak.

BloombergHT haber akışında izlediğimize göre birinci ve ikinci çeyrek arasında ticari kredi faizlerinin 6-7 puan yükselmesi bu kredilerin yavaşlamasında en önemli etken. Fakat talep yetersizliği de üretici ve perakendeciyi kredi almaktan caydırmış olabilir.

Asıl sorun ise tüketici kredileri bacağında. Tüketici kredileri yılbaşından bu yana %1, son 12 ayda ise sadece %0.5 genişleme kaydetti. Anılan dönemde TÜFE enflasyonu %20 civarında seyrettiğine göre, reel tüketici kredisi stoğu çift haneli daralma sergiliyor.

Yani, hane halkı artık konut, otomobil, mobilya, elektronik eşya gibi krediyle satın alınan ürünlerden elini çekip, borçluluğu azaltıyor. Özellikle konut kredisinde uzun vade sürelerinden ötürü çekingen hal net hissidiliyor. Zaten 2019 ilk çeyrek GSYİH verilerinde hanehalkı nihai harcamalarının daralmayı sürdürmesi de tüketim çekingenliği görüşünü destekliyor. İşsizliğin yıl boyunca artacağı, harcanabilir gelirin ise reel olarak yükselmeyeceği temel senaryoda, tüketici kredilerinde kayda değer bir büyüme zor. Dolayısıyla ekonominin harcamalar cephesi de gücünü toplamakta zorlanacak.

Özetle, krediler cephesi bize birinci çeyrekte kaydedilen Ç/Ç büyümenin sürdürülemez olduğunu anımsatıyor.

24 Mayıs’ta biten haftada takipteki krediler oranı %4.3 ile sabit kaldı. Zaten yılbaşından bu yana %4-4.3 arasında oynayıp belirgin bir trend arzetmiyor. Fakat, bu durum bir aritmetik iluzyon. Toplam krediler büyüdüğü için geri dönmeyen kredilerde endişe verici genişlemeyi göremiyoruz. Takipteki krediler yılbaşından bu yana %18.4 ve son bir yılda %65 civarında artış kaydederek bankaların aktif kalitesinde bozulmanın hızlandığını gösteriyor.

Nitekim, BDDK verilerine göre Nisan ayında bankacılık sisteminin karı aylık %39, yıllık da %24 daralarak sadece TL 3.7 milyar oldu.

Kaynak: Para Analiz