Türkiye Ekonomisi Yeniden Dengelendi
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başekonomisti Javorcik, Türkiye ekonomisinin yeniden dengelendiğini ve bunun yapısal bir yeniden dengelenmeden çok döngüsel bir yeniden dengelenme olabileceği uyarısında bulunarak “Eğer otoriteler büyümeyi artırmak için çok yoğun bir şekilde kredi döngüsüne yüklenirse, bu dengesizlikler çabuk bir şekilde yeniden ortaya çıkabilir.” dedi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başekonomisti Beata Javorcik, bankanın büyüme tahminlerine ilişkin güncelleme raporunun ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Javorcik, “Türkiye’nin çok büyük bir potansiyeli var. Ülkenin muhteşem stratejik konumu, büyük ve çeşitliliğe sahip ekonomisi, güçlü özel sektörü ve görece düşük kamu borcu var.” ifadelerini kullandı.
Küresel para politikalarının Türkiye’yi olumlu yönde etkilediğine işaret eden Javorcik, “Türkiye, gelişmiş ekonomilerin genişlemeci parasal politikaları nedeniyle gelişen piyasalara ilişkin yatırımcı iştahından tabii ki faydalandı. Bu da ülkenin risk priminin azalmasına ve Türk lirasını dengelenmesine yardımcı oldu. Bu ayrıca politika faiz oranlarının da aksi durumda olabileceğinden daha fazla düşürülmesine imkan sağladı. Bu gelişmeler son aylarda ekonomik aktivitenin artmasına katkıda bulundu.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de geçen yılın yaz aylarındaki ekonomik görünümünü değerlendiren Javorcik, “Cari açık Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYH) %6,5’i seviyesine ulaşmış, enflasyon oranı %25’i geçiyordu. Bunun akabinde politika sıkılaştırması uygulandı. Özellikle Merkez Bankası tarafından yapılan faiz artırımları dengesizliklere cevap verilmesinde yardımcı oldu. Şu anda enflasyonun %8,6’ya geldiğini ve cari fazlanın verildiğini görüyoruz. Bu anlamda Türkiye’de bir yeniden dengelenme mevcut.” ifadelerini kullandı.
Kredi Büyümesine Dikkat
Öte yandan bunun yapısal bir yeniden dengelenmeden çok döngüsel bir yeniden dengelenme olabileceği uyarısında bulunan Javorcik, “Eğer otoriteler büyümeyi artırmak için çok yoğun bir şekilde kredi döngüsüne yüklenirse, bu dengesizlikler çabuk bir şekilde yeniden ortaya çıkabilir.” dedi.
Javorcik, Türkiye’nin talep büyümesine dair bağımlılığını azaltarak, yapısal reformları hızlandırması, yeniden dengelenmeyi yaratıcı adımlarla sağlaması gerektiğini vurguladı.
2020 Büyüme Tahmimiz %2,5
Türkiye’de otoritelerin ekonominin resesyondan çıkması için sunduğu mali teşvik ve kredi desteği ile 2019 yılının kalanında büyümede artış kaydedildiğini belirten Javorcik, “Tüm tahminciler 2019 yılına ilişkin büyüme tahminlerini otoriterlerin yeni ekonomik planıyla uyumlu şekilde %0,5’in biraz altında olarak belirledi. Çoğu tahmincinin otoritelerle ayrıştığı nokta ise 2020 yılına ilişkin büyüme tahminleri. Konsensüs Türkiye’nin 2020 yılında %2-3 aralığında bir büyüme gerçekleştirmesi yönünde. Biz bu aralığın ortasını esas aldık ve gelecek yıl için %2,5’lik bir büyüme bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Javorcik, “Fakat yeni ekonomik planda gelecek yıl için %5’lik büyüme öngörülüyor. Çoğu tahminci bunun düşük enflasyon ve düşük cari açık tahminleri ile ele alındığında biraz iddialı olduğuna inanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yatırımlar için Cazip Halde
Son dönemde jeopolitik risklerin azalmasının Türkiye ekonomisi üzerinde olumlu etkileri olacağının altını çizen Javorcik, “Jeopolitik meseleler ağırlıklı olarak dış sermayeye bağımlı Türkiye üzerinde baskı oluşturuyor. Jeopolitik görünümde ilerleme, ülke riskini azalmasına yardımcı oluyor ve para birimin destekliyor ve tüm bunlar da ekonomiyi destekleyerek ülkeyi yatırımcılar için daha cazip hale getiriyor.” dedi.
TCMB’nin 2019 Enflasyon Tahmini Güvenilir
EBRD’nin enflasyon tahmininde bulunmadığını hatırlatan Javorcik, “TCMB’nin 2019 yıl sonu için %12 seviyesindeki tahmini güvenilir görünüyor. Son aylarda baz etkisi enflasyonun düşmesine neden oldu, şimdi bu tersine dönüyor. “ dedi. Javorcik konuşmasına şöyle devam etti:
“Gelecek sene için endişemiz otoritelerin %5 büyüme hedefini tutturabilmek için bastırması durumunda TCMB’nin enflasyonda %8 hedefini tutturup tutturamayacağı. Bu şekilde bir büyümenin enflasyonu tetiklemeden başarılması verimlilik artışını gerektirmekte ve bunun kısa vadede sağlanıp sağlanamayacağı net değil. Çok şey politika karmasına ve TCMB’nin gelecek sene enflasyon baskılarına cevap verebilmek için faizi artırabilmesine bağlı olacak. Risklere gelince jeopolitik riskler listenin hep en üst sırasında. Suriye meselesine ilişkin yaptırımlar, Halkbank ya da S-400 büyük önem taşıyor.”