Tüketici Kredilerinin 2018 Dönemsel Analizi
Konut kredisi, ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi ve kredi kartlarından oluşan tüketici kredilerinin 2018’de dönemsel seyri nasıl oldu? 2019’da tüketici kredisi grubunda vatandaşı neler bekliyor.
Tüketici kredileri genellikle konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı olmak üzere dört gruba ayrılır. Tüketici kredilerinin zaman içerisindeki değişimine bakarak hem vatandaşın gelecekteki gelirlerine ilişkin beklentilerini hem de hangi saikle borçlandıklarını analiz edebiliriz.
Konut ve taşıt kredileri, önemli sayılabilecek varlıkların alımı için kullanılan kredi türleridir. Bu kredilere olan talebin temel belirleyicileri varlık fiyatları, kredi faiz oranları ve gelecekte elde edilecek gelire ilişkin beklentilerdir.
Konut kredisi faizlerinin yükselmesi ile birlikte konut kredi maliyetleri de oldukça arttı. Konut piyasasında yaşanan durgunluk, varlık fiyatlarının gelecekte düşeceğine yönelik beklenti ve artan faiz maliyetlerinin konut kredilerinin zaman içerisinde azalmasına yol açtığını ilgili verilerden görüyoruz. Taşıt kredilerinde önemli bir değişim söz konusu değildir.
İhtiyaç kredisi ve kredi kartı kullanımı ise somut olarak tanımlanmamış bir harcamanın bugün yapılması için borçlanmak demektir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) yayınladığı en son veriler 2018 yılı kasım ayına ait. Buna göre tüketici kredilerinin toplamı 506 milyar lira. Bu tutarın 309 milyar lirası ihtiyaç kredisi ve kredi kartı borcundan oluşmaktadır. Taşıt ve konut kredilerinin miktarı yaklaşık 197 milyar liradır.
Bankaların kullandırdıkları kredi kartı ve ihtiyaç kredisi grubuna giren yaklaşık 306 milyar liralık borç, krediyi kullanmış olanların gelecekte elde edeceği geliri ipotek altına alarak bugün belli harcamaların yapmak için kullandıkları bir kaynaktır.
BDDK’nın 2018 yılına ait tüketici kredilerini analiz ettiğimiz zaman Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu duruma ilişkin önemli bulgulara erişiyoruz.
Toplam tüketici kredileri 2018 yılı temmuz ayına kadar düzenli olarak artarak en yüksek seviye olan 519,3 milyar liraya ulaşmıştır. Bu tarihten itibaren toplam tüketici kredilerinin düzenli olarak azaldığını ve Kasım ayı itibariyle 506 milyar liraya kadar gerilediğini görüyoruz. Eylül-Kasım 2018 arasındaki üç aylık dönemde vatandaşlar toplam 13,3 milyar liralık tüketici kredisi borcunu kapatmıştır. İki grup tüketici kredisi türü azalmıştır: konut ve ihtiyaç kredileri.
Konut kredileri temmuz ayında ulaştıkları 200 milyar liralık seviyeden gerileyerek 190,6 milyara inmiştir. Benzer şekilde ihtiyaç kredileri de bu dönem içinde yaklaşık 6 milyar lira azalmıştır. Taşıt kredilerinde zaman içinde önemli bir değişim söz konusu değildir. Konut ve ihtiyaç kredisi kullanmak için bankaya başvurmak ve kredi talebinin banka tarafından onaylanması gerekir. Bu nedenle bu kredilerin azalmasının bir gerekçesi de bankların kredi kullanmayı zorlaştırmış olmasıdır. Taksitli kredi kartı borç miktarında da önemli bir fark yoktur. Kredi kartı farklı bir kredi türüdür. Banka tarafından açılmış olan bir kredi limitinin kart kullanıcısının isteğine bağlı olarak kullanmasına imkân verir. Tekrar onay gerektirmeyen bu kredi türünü vatandaşlar sık kullanmaktadır.
Toplam tüketici kredisi miktarı azalırken, taksitsiz kredi kartı borç miktarında düzenli olarak bir artış meydana gelmiştir. 2018 yılının tüm ayları için bu durum geçerlidir. Fakat temmuz ayından itibaren, yani diğer tüketici kredilerinin azaldığı dönemde, taksitsiz kredi kartı borcunda daha belirgin bir artış meydana gelmiştir. Kasım ayı sonu itibariyle taksitsiz kredi kartı borç miktarı 60 milyar liraya ulaşmıştır.
Kredi kartlarına hangi alışverişlerde taksit yapılıp yapılmadığına bakarak bu artışın nereden kaynaklandığını daha net görebiliriz.
Kredi kartı ile taksitli işlem genellikle dayanıklı tüketim ve tekstil gibi ürünlerin alımında yapılmaktadır. Bu tür ürünlere olan talebi artırmak için vergi oranlarında indirimler yapılmıştır. Buna rağmen taksitli kredi kartı harcamalarında bir artış olmaması vatandaşın bu tür ürünlere olan talebini ötelediğini göstermektedir. Ocak ayı içinde yapılan ve kredi kartı işlemlerinde taksit sayısını artıran düzenleme bu tür ürünlere olan talebi artırmayı hedeflemektedir. Özellikle belli limitin altında fiyatı olan ürünlerin taksit sayısının artırılması düşük gelir gruplarını harcamaya teşvik etmek için getirilmiştir.
Türkiye’de süpermarket ve akaryakıt harcamalarında kredi kartına taksit yapılmıyor. Bu iki grup temel harcama kategorisine giriyor. BDDK verilerine göre son bir yıl içerisinde taksitsiz kredi kartı borcu yaklaşık 11 milyar lira artmıştır. Bu da gösteriyor ki ekonomik kriz ile birlikte gelir seviyesinde yaşanan azalmanın bir sonucu olarak vatandaşlar temel harcamalarını artan oranda kredi kartı ile borçlanarak yapıyor. Aylık %2,25, yıllık olarak ise %30’un üzerinde bir faiz maliyetine katlanarak temel ihtiyaçlarını karşılıyor olması ekonominin bozulduğunun göstergelerinden birisidir.