Konut Kredisi Faiz Oranları Nasıl Düşer?
Tevfik Güngör, kredi faiz oranlarının düşme beklentisinin enflasyona bağlı olduğunu belirterek, bankaların faiz indirimini gerçekleştirmeleri için gerekli koşulları ve nedenlerini açıkladı.
Tevfik Güngör, kredi faiz oranlarının düşme beklentisinin enflasyona bağlı olduğunu belirterek, bankaların faiz indirimini gerçekleştirmeleri için gerekli koşulları ve nedenlerini açıkladı.
Bir kamu kuruluşu olan Emlak Konut, belli sayıdaki konutu belli süre için aylık yüzde 0.7 faizle, satışa çıkardı. Aylık yüzde 0.7 faiz yıllık yüzde 8.7 faiz demek. Emlak Konut’unun yıllık yüzde 8.7 faizle satış yapması, bankaların da konut kredisi faiz oranlarını yüzde 9.0’un altına indirmeleri bekleyişine yol açtı. Günümüzde ise bankaların (ortalama) konut kredisi faiz oranları yıllık yüzde 13.70, ticari kredi faiz oranları ise yüzde 13.68 düzeylerinde seyrediyor. Yılbaşından bu yana Merkez Bankası’nın faiz indirimi yanında banka kredilerinde de gerileme var ama, gerileme ufak ölçülerde.
Örneğin konut kredisi faiz oranları , yüzde 14.3’den yüzde 13.7’ye geriledi. Ticari kredi faiz oranları yüzde 14.4’den yüzde 13.6’ya geriledi. Faiz oranlarındaki gerileme küçük ölçüde oldu. İhtiyaç sahipleri için kredinin maliyeti önemli. Kredinin maliyetinin yüksek olması, yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkiliyor.
Bankaların kredi faiz oranlarını ucuzlatabilmeleriyse, kredi kaynağının maliyetinin ucuzlamasına bağlı. Kredi kaynağının maliyetinin ucuzlaması enflasyonun gerilemesine bağlı. Banka kredilerinin ana kaynağı (en büyük kaynağı) halkın mevduattaki birikimleridir. Bankalar topladıkları her 100 TL mevduatın bir bölümünü Merkez Bankası’na yatırıyorlar. Bir bölümünü kasada saklıyorlar.
Toplanan 100 TL Mevduatın Yaklaşık 80 TL'si Krediye Dönüşüyor
Toplanan 100 TL mevduatın yaklaşık 80 TL'si krediye dönüşüyor. İşte bunun için yüzde 10.5 ortalama faiz ile topladıkları mevduatın krediye dönüşebilir kısmında faiz yükü artıyor, yüzde 12.5’a ulaşıyor. İşletme masrafları da eklenince kredi faiz oranları yüzde 13’ün üzerine çıkıyor.
Bankaların mevduat kaynağına dayalı olarak yüzde 9 faizle kredi verebilmeleri için mevduat faizinin yüzde 7’lere inmesi gerekiyor Bu mevduat sahiplerinin stopaj, vergi kesintisinden sonra yüzde 6 net faize razı olmaları demektir.
Enflasyon rakamları yüzde 9‘larda dolanırken mevduat sahiplerinin birikimlerini yüzde 6 net faizle mevduat hesaplarına yatırmaları beklenemez. Enflasyon, doğru ekonomik politikalarla yüzde 5’e indirildiğinde, halkımız paralarını yüzde 6 net faizle bankalarda tutmaya devam edecektir. Bankalar da mevduat kaynağına dayalı olarak yüzde 9 faizle kredi verebilecektir.
Sadece Mevduata Dayalı Kredi Verilmiyor
Bankaların yurtdışından dövizle borçlanarak buldukları kaynak 300 milyar TL. Tahvil, bono ihracı ile topladıkları para 100 milyar TL. Merkez Bankası’ndan kullandıkları imkan 100 milyar TL. Özkaynakları 280 milyar TL. Bütün bunların toplamı üst üste 1 trilyon 780 milyar TL. Özetle, kredi faizlerinin ucuzlaması, bankaların kredi için kullandıkları paranın maliyetinin ucuzlamasına bağlı.
Bankalar mevduata, yurtdışından buldukları kredilere, çıkardıkları tahvil ve bonolara, Merkez Bankası’ndan aldıkları krediye daha az faiz ödemeye başladıklarında, kredi faizlerini de ucuzlatacaklar ve kredi faiz oranları düşecek.