KEY'de yeni sürprizler
Daha fazla ödeme almak mümkün, belgesi olmayan da itiraz edebilecek
Sosyal güvenlik uzmanı Tezel, emekliler, mirasçılar, boşanmış kadınlarla birlikte Türkiye nüfusunun yüzde 20’sinin KEY’de hak sahibi olduğunu söyledi. Tezel’e göre, belgesi olmayan da itiraz edebilecek.
Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemelerinde neredeyse her gün yeni bir sürprizle karşılanıyor. Sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, KEY’le ilgili tartışmalı konulara NTVMSNBC'de yanıtladı. KEY kesintilerinin yapıldığı dönemde emekli olanlar da para alabilecek mi? Belgesi olmayan itiraz edebilir mi? Boşanmış kadınlar nasıl KEY ödemesi alabilir? İşte Tezel’in yanıtları...
Haberin devamı
Sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, emeklilerin KEY alıp alamayacaklarına ilişkin tereddütlerin resmi kurumların net açıklama yapmamasından kaynaklandığını belirterek, şunları söyledi:
ÖNCE İTİRAZ SONRA MAHKEME
“Resmi kurumlardan bu konuyla ilgili bilgi alınmadı. Çünkü neyin ne olduğundan onların da haberi yok. Kimlerin hak sahibi olduklarını bile sonradan öğrendiler. Şimdi bile emeklilere ödeme yapılıp yapılmayacağı konusunda kendi yetkililerinin tereddütleri var ama açıklayamıyorlar. Fakat kanun açık. Emekliler ve mirasçıları da paralarını alabilecekler. Yetkili olan kişiler bilmediklerinden ya da bilenleri de açıklamadıklarından bu iş vatandaşların el yordamıyla sağdan soldan aldığı doğru-yanlış bilgilerle oldu. Mesela bir gazete, “KEY parasını alanlar itiraz edemeyecek” dedi. Öyle birşey yok. Parayı almış olmak itiraz etmeye engel değil; ister almış olalım ister almayalım biz 27 Ekim 2008 gününe kadar itiraz edelim. 27 Ekim tarihinin özellikle altını çiziyorum. Bu tarihe kadar itiraz edilmezse daha sonra itiraz etme hakkı yok. Kanunda itiraz ön şart olduğu için, kanunda belirtildiği gibi itiraz etmeyen kişiler daha sonra mahkemeye gitme hakkına sahip olamayacaklar. İtirazlarından sonuç alamayan kişilerin bunu mahkemeye taşıyarak haklarını alma imkanı var. Ama itiraz etmezlerse, mahkemede kaybetme riski ile karşı karşıya kalırlar.”
KEY’de adını, aradığını bulamayan hak sahiplerinin önemli bir sıkıntıyı da itirazı nereye ve nasıl yapacaklarını bilememelerinden kaynaklandığını belirten Tezel, konuya şöyle açıklık getirdi:
BELGE BULUNAMASA DA İTİRAZ EDİLEBİLİR
“İnsanlar nereye itiraz edeceğini bilmiyorlar. Bunu şöyle açıklayabiliriz: 1987 ile 1995 yılları arasında kamu kurumlarında devlet memuru, asker, polis, yüksek öğretim kurumu gibi, yani kamu görevlisi şeklinde çalışılmışsa, her bir çalıştığımız kamu kurumuna tek tek dilekçe vereceğiz. Mesela bir polis memurunu örnek alalım. 1987-1988’de Nevşehir’de, 1989-1990 yıllarında Kars’ta 1991-1992 yıllarında İstanbul’da, 1992’den sonra Ankara’da çalışmışsa; her bir çalıştığı il emniyet müdürlüklerine ayrı ayrı dilekçe verecek. “Şu dönemlerde sizde çalıştım ama adıma KEY ödemesi çıkmadı” diye tek tek dilekçe verecek. Ancak kişi 1987-1995 yılları arasında ister kamuda ister özel sektörde SSK’lı olarak, yani işçi olarak geçinmişse bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlüklerine dilekçe verecek. Kamu kurumlarına dilekçe vermeleri onlar için bir çözüm değil, mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumu’na dilekçe verecekler. Yine kanunun 5. maddesine göre, itirazlarda itiraza konu dönemin kanıtlanmasına yarayacak belgelerle yapılmasında fayda var ama belge kesin şart değil. Çünkü 20 yıl önceki belgeyi bulmak çok zor birşey. Belge bulunamıyor dahi olsa, itiraz etmekte fayda var. Çünkü mahkemeye gitmek için belge gerekmiyor. Artık başka şekilde kanıtlayabilirler, çünkü belgenin bulunma ihtimali yok.
NÜFUSUMUZUN YÜZDE 20’Sİ KEY PARASI ALACAK
İlk açıklanan resmi rakamlarda KEY’de hak sahibi sayısının 3 milyon kişi olduğunu düşünüyorlardı. Biz bu sayının 3 milyon kişi olamayacağını yaklaşık 8.5 milyon kişinin olabileceğini söylemiştik önce ‘o kadar sayı olmaz dediler’ ama şimdi kabul ettiler. Biz daha sonra emeklilerle bu sayının 13.5 milyon civarını bulabileceğini, ölenlerle birlikte sayının 13.5 milyonu aşabileceğini belirtmiştik. Şimdi sayın Zeki Sayın’ın açıklamalarıyla, itirazlarla sayının 3- 3.5 milyon artacağını, toplam sayının 12.5, 13 milyona ulaşacağını söylüyor. Ben bu sayının 14 milyon olacağını düşünüyorum. Çünkü emeklilerden de vefat edenler var. Onların da mirasçılarıyla hak sahiplerinin sayısı 14 milyonu bulur. Yani ülkemizin yüzde 20’si KEY parasını birebir alacaktır demektir. 70 milyonluk ülkemizin yüzde 20’si KEY parası alacak.
3 MİLYONDAN FAZLA EMEKLİNİN KEY’İ VAR
Ben o dönem boyunca (1987-95) adına KEY ödemesi yatırılan 3 milyondan fazla emekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü 3320 sayılı Konut Edindirme Yardımı ile ilgili kanunun 1. maddesi, gerek T.C Emekli Sandığı’ndan emekli olanlara, gerek Sosyal Sigorta Kurumu’ndan emekli olanlara, gerek özel ve banka ve borsa sandıklarından emekli olanlara KEY ödemesi yapılacağı, bunun da Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ilgili Emlak Bankası hesabına yatırılacağı, Emekli Sandığı emeklileri için de Emekli Sandığı tarafından ilgili hesaba aktarılacağı yasada yazıyor. Bu anlamda yanlış anlaşılmayı gidermek adına söylüyorum, 1987 ila 1995 yılları arasında emekli olarak geçirilen süreler için devlet KEY ödemesi yaptı. Çıkan paraların da şu anda tam olması lazım. Örneğin, 1979 yılında emekli olan birisi için 1.400 YTL para çıkmış. Yani en yüksek rakam; zira 1979’da emekli olan biri için de 1987-1995 yılları arasında KEY parası yatırılmıştır ve şimdi alacakları KEY parası da tam olmalıdır.
EMEKLİLER “SUÇ İŞLER MİYİM?” DİYE SORUYORLAR
Ama insanlar bu parayı alıp almamakta tereddüt ediyorlar. KEY’in o dönemde kendileri adına ödendiğini bilmedikleri için bu konuda tereddütleri olduğu için yatırılan paranın haksız bir kazanç olduğunu düşünüyorlar, almakta tereddüt ediyorlar. “Biz bu parayı alırsak suç işler miyiz?” diye soruyorlar. Kendi hakları olan para için tereddüt ediyorlar. Bir kısmı emeklilere KEY ödemesi yapılmayacağı zannıyla keyodemeleri.com sayfasına girip vatandaşlık numarası ile araştırması bile yapmadı.
MİRASÇILAR DA KEY ALABİLİR
Emeklilere diyoruz ki, mutlaka keyodemeleri.com adresine girin. İsminizden, TC kimlik numaranızdan araştırın, para çıkıyorsa alın, eksik çıkıyorsa itiraz edin. İsminiz yoksa yine itiraz edin. Öte yandan 1987-1995 yılları arasında emeklilik dönemi geçiren ve daha sonra vefat eden ya da o dönem vefat eden kişilerin de hak sahipleri dediğimiz mirasçıları da yine vefat eden kişinin KEY ödemesi olup olmadığı konusunda bu web sayfasında araştırma yapsınlar.
ÖLENLERİN DE KİMLİK NUMARASI VAR
Bir yanlış bilgi daha var. Birçok kişi ölen kişinin T.C kimlik numarasının olmadığını zannediyorlar. İster şimdi vefat etmiş olsun, ister 20 yıl önce vefat etmiş olsun -ne zaman vefat etmiş olursa olsun- nüfus idaresinde kaydı olan her vatandaşın T.C kimlik numarası var; bundan 40 yıl önce ölmüş dahi olsa. Onlar ilk önce www. nvi.gov.tr web sayfasından ölen yakınlarının T.C kimlik numarasını bulsunlar. Daha sonra buldukları o numara ile keyodemeleri.com adresinden adlarına para olup olmadığını öğrensinler. Eğer paraları yoksa, itiraz etsinler. Para varsa, veraset ilamıyla mirasçı olduklarını belgeleyerek bu paralarını gidip Ziraat Bankası’ndan gönül rahatlığıyla alsınlar.
EVLİ KADINLAR NASIL KEY ÖDEMESİ ALABİLİR?
1987-1995 yılları arasındaki 9 yıl boyunca KEY hüküm sürdü. Bu süre boyunca kadın ve erkeğin bu dönemi evli olarak geçirmesi halinde bu dönemlerde ve erkeğin de KEY ödemesine hak kazanacak şekilde çalışıyor olması veya emekli olması halinde, aile reisi olması sebebiyle sadece erkeklere KEY ödemesi yapıldı, kadınlara yapılmadı.
Tabii bu 1987- 1995 arasında kadının bekar geçirdiği dönem veya boşanıp geçirdiği bir dönem vardır veya eşinin vefat etmesi nedeniyle geçirdiği dönem vardır. İster bekar, ister eşinin vefat etmesi, ister boşanma nedeniyle veya eşinin KEY ödemesi alacak şekilde çalışmadan geçirdiği dönemlerde KEY paraları kadınlara ödendi. Bu nedenle bekar olan dönemleri, boşandıkları, eşlerinin çalışmadıkları dönemlerde çalışmış olan kadınların KEY paraları ödendi. Bu dönemler için kadınlara KEY ödemesi olacaktır. keyodemeleri.com adresli web sayfasından TC kimlik numaralarıyla veya sosyal güvenlik numaralarıyla isimlerine KEY ödemesi çıkıp çıkmadığını kontrol etsinler. Şayet çıkmışsa paralarını alsınlar. Çıkmamışsa biriktirdiği veya rakamdan daha az çıkmışsa mutlaka 27 Ekim 2008’e kadar üç aylık süre içinde ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlüğüne veya kamu kurumlarında çalışmışlarsa şikayetlerini mutlaka kamu kurumlarına yapsınlar.
KADINLAR KEY’İN MİKTARINI ANAPARADAN ÇIKARABİLİR
Rakamsal olarak, “Şu aylar için bu kadar rakamdır” diye hesaplamaları aşağı yukarı yapabiliriz. Çünkü 9 yıllık dönem için hesaplamalarda 1.400 YTL para olacağı resmi makamlarca açıklandı. Bu anlamda 4.5 yıllık dönem için 700 YTL gibi, 1 yıllık dönem için alınacak paranın 150 YTL olabileceği gibi, çeşitli hesaplamalar yapılabilir. Ama ayrı ayrı hesaplamalar için keyödemeleri.com sayfasında ana para rakamları var. Ana paranın ne kadar olduğunu belirtiyorlar. Ana para rakamlarında yine 1987 ila 1995 yılları arasında 3.500 TL’den başlayan son 800 bin TL ile biten KEY ödemelerinin ne kadar ay olduğunu da o anaparadan kendileri çıkarabilirler. Mesela 1995 yılında KEY ödemelerine ilişkin kadınların 10 ay kendilerine özgü çalışmaları varsa, aylık 800 bin TL’den toplamın ne kadar olacağını göreceklerdir. keyodemeleri.com sayfasında 800 bin TL’ yi (şimdiki rakamla 80 YKr) görürlerse rakamın doğru olduğuna kani olabilirler. Ama ana para rakamının bu rakamdan daha az görürlerse itirazlarını yapsınlar.”
EVRAKLAR 95 YIL SAKLANMALIYDI
KEY hesaplarıyla ilgili evrakların bir bölümünün yakılmasını da değerlendiren Tezel, Türkiye Emlak Bankası A.Ş. yöneticilerinin basiretli bir yönetici gibi davranmadıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Aslında Başbakanlığın evrak saklama tebliğine göre vatandaşla birebir ilişkili evrakların 95 yıl saklanması gerekiyor. SSK ile ilgili evrakların da 95 yıl saklanması gerekiyordu. Türkiye Emlak Bankası A.Ş. kendisine verilen KEY belgelerini 10 yıllık dönemden sonra yakmış. Daha doğrusu SEKA’ya göndermiş. Öte yandan 95 yıl saklanmasa bile bu paraların dağıtılmadığı ortada. İsim listelerinin başka yerde bulunamayacağı da belli. Bu nedenle Emlak Bankası’nı bu isimlere bir daha ulaşamayacağını görmesi gerekirdi. Basiretli bir kamu yöneticisi gibi davranmak gerekirdi. Maalesef Türkiye Emlak Bankası A.Ş. yöneticileri 2005 yılında bunları SEKA’ya göndererek, basiretli bir yönetici gibi davranmamışlar. Bana göre haklarında suç duyurusunda bulunmak gerekir. Çünkü bu belgeler 95 yıl saklanması gereken belgeler
Kaynak: Haber Türk