Faizler Düştü Yine Ev'lenemedik
Bu yılın başında bir miktar daha aşağı inerek yüzde 0.70 ile 0.80 bandında kalan konut kredisi faiz oranları, yılın ikinci çeyreğinde aşağı yönlü trendini koruyacak, gelecek dönemde yaşanabilecek olası faiz indirimi ise sınırlı olacak
Faizlerdeki düşüş, konut kredisinde beklenen artışı henüz getirmedi. Çünkü Türkiye’de nüfusun yüzde 60’ı 2 bin liranın altında gelire sahip. Dolayısıyla bu gelir grubundaki bir kişi, 30 yıl vadeyle bile konut kredisi kullansa, aylık gelirinin yaklaşık yarısını taksite yatırmak durumunda kalıyor.
Konut kredisi faiz oranları tarihteki en dip seviyeye gerilese de alt ve hatta orta gelir grubu için hala ev almak uzak bir hayal gibi. Türkiye’de 2 bin TL’nin altında hane geliri olan kişiler gelir dağılımına göre Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor. Hane geliri 2 bin TL altındaki kişiler talep ettikleri krediyi ancak 10 yıl ve üzeri vadeler ile kullanabiliyorlar. Vadeyi uzatmak taksit tutarının düşmesini ve böylece aylık taksitlerin karşılanabilir bir seviyeye gelmesini sağlıyor. Yine de geliri 2 bin ve altında olan bir kişinin 30 yıl vadeyle ev alması durumunda bile aylık gelirinin yarısını takside yatırması gerekiyor.
Ancak veriler, faizlerdeki düşüşe karşın talep edilen konut kredisi tutarında çok büyük artış olmadığını gösteriyor. Nitekim Ocak 2012 ile Aralık 2012 döneminde 50-150 bin TL aralığındaki konut kredi talebinin payı yüzde 13 artarken 50 bin TL altındaki konut kredilerine olan talep ciddi oranda azaldı.
Buna karşılık uzmanlar, bu dönemin konut almayı düşünenler için uygun zaman olduğunu belirtiyor. Yapı Kredi Konut Finansman Direktörü İsmet Erdem, konut kredisi faiz oranlarının hızlı bir şekilde gerilediğini, buna karşılık konut fiyatlarındaki artışın sınırlı olduğunu belirterek, “Dolayısıyla konut kredisi kullanarak konut satın almak için uygun bir dönem olduğunu düşünüyoruz” dedi. Erdem, bu yılın başında bir miktar daha aşağı inerek yüzde 0.70 ile 0.80 bandında kalan konut kredisi faiz oranlarının, yılın ikinci çeyreğinde aşağı yönlü trendini koruyacağını, gelecek dönemde yaşanabilecek olası faiz indiriminin sınırlı olacağını kaydetti.
Bankaların yurt dışı uzun vadeli borçlanma maliyetlerinin konut kredisi faiz oranlarının ana belirleyici unsuru olduğunu ifade eden Erdem, “Bununla birlikte ülke risk primleri ve Merkez Bankası politikaları da faiz oranlarına yön veren diğer unsurlar. Şu anki ekonomik konjonktüre baktığımızda gerek yurt dışı gelişmeler paralelinde gerekse Merkez Bankası’nın izlediği genişletici faiz politikası ve gelecekteki iyimser beklentiler ışığında faiz ile ilgili aşağı yönlü trendin olacağını öngörüyoruz” diye konuştu.
Konut fiyatlarındaki KDV oranlarının artırılmasının bugünkü konut satışları üzerinde hiçbir maliyet oluşturmadığını vurgulayan Erdem, 1 Ocak 2013 tarihinden sonra yapım ruhsatı alan ve yeni üretilecek konutların satışında uygulanacak yeni KDV oranları, bu konutların yapım süresi göz önüne aldığında, 18 ile 24 aylık bir süre zarfında hayata geçeceğini söyledi.
Aylık Gelirin Yarısını Geçmesin
Konut kredilerinin Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payına bakıldığında gelişmiş ülkelerde yüzde 50 seviyelerindeki bu oranın, Türkiye’de henüz yüzde 5 civarında olduğunu ifade eden Yapı Kredi Konut Finansman Direktörü Erdem, bunun da gelecek dönemde bu alanda katedilecek büyük bir mesafe olduğunu gösterdiğini söyledi. Erdem, ev almayı planlayanlara, aylık taksitlerinin toplam hane halkı gelirlerine oranını yüzde 50 seviyelerinde tutarak, piyasadaki düşük faiz oranlarından faydalanmalarını tavsiye etti.