"En Büyük" tartışması
Kriz başladığından beri süren gelişmeler iki konuda uzmanların, akademisyenlerin ve spekülatörlerin anlaşmazlığını ortaya çıkardı. Bunlardan biri krizin resesyona yol açıp açmayacağı. Diğeri de bu krizin 1929 Büyük Buhran ile boy ölçüşüp ölçüşmeyeceğiydi.
Son yedi sekiz aylık süreçte gelişmeler, krizin bir iyileşmesi, bir kötüleşmesi şeklinde oluşunca, bazen resesyoncuları haklı çıkaracak, bazen de karşıtlarını haklı çıkaracak şekilde tahterevalli gibi gidip geliyor.
Büyük Buhran'da ben küçük olduğum için pek hatırlamıyorum(!) ama şimdi bazı rakamlara baktığım zaman bu krizin 1929 ile en azından şu an itibariyle bir ilgisi yok.
Yalnız burada ancaaak diye bir ihtimal de bırakmıyor değilim.
Neden derseniz. Son mortgage krizinin en tehlikeli yanı, bu konudaki şirketlerin, bankaların, sigorta şirketlerin oluşturduğu risklerin ne boyutta olduğunun bilinmemesidir. Bu bilinmezlik ilerde karşımıza sürpriz varlık kayıplarını dolayısıyla iflasları getirebilir. Ana korku bu.
Bir yandan FED bir yandan ABD Hazinesi en büyük mortgage şirketi olan Freddie Mac ve Fannie Mae için başta olmak üzere diğer tüm şirketleri de kapsayacak ek planları devreye sokuyorlar. Ama piyasalar halen faturanın bilinmezliği karşısında tedirgin.
Bir başka sorun da ABD'de mevcut 7500 adet irili ufaklı banka. Kendi eyaletleri içinde veya birkaç eyalet içinde yapılanan, az şubeli bankaların kısıtlı ürün çeşitliliğine sahip olmaları, risk yönetimi açısından onları zorluyor. Dolayısıyla ellerinde yoğun kullandıkları bir enstrümanda problem olması onları hızlı bir şekilde iflasa doğru götürebiliyor.
Bu bakımdan küçük ölçekli bankaların pozisyonlarının bilinmezliği de ayrı sıkıntı kaynağı oluşturuyor.
Krizler konusunda uzmanlaşan FED Başkanı Bernanke 1983 yılındaki araştırmasında Büyük Buhran için, çıktıdaki azalmanın önemli kısmının para arzında oluşan azalmadan daha ziyade, finansal sistemin bozulmasını ve kredi tarafının çökmesini, neden gösteriyor.
Bu açıklamanın başına tarih koymasam, Bernanke bu günden bahsediyor sanabilirdiniz. Çünkü şimdi yaşanan finansal sistemin bozulmaya doğru hızla ilerlemesi ve kredi sisteminin bozulması Büyük Buhran'la bu açıdan örtüşüyor.
Ama içinizin rahat etmesi için özellikle 1929 ve 1933 arası buhran kelimesini hak edecek gelişmelerle dolu süreçle ilgili bazı rakamlar vereyim.
29-33 arasında ABD GHYİH yüzde otuz düştü. İşsizlik yüzde üç'ten yüzde yirmibeş'e yükseldi. Borsa bu sürede yüzde 85 düştü. Yani 100 dolarınız 15 dolar oldu. Tabii net yatırımların çöktüğünü ve bu yıllarda negatif olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
29 bunalımında en çok eleştirilen kurum, ABD Merkez Bankası FED olmuştu. Özellikle gelişmelere geç karşılık verdiği konusunda ciddi eleştiriler almıştı.
Ama başta da belirttiğimiz gibi, asıl sorun, riskin maliyetinin ölçülememesi ve süre geçtikçe artmaya devam etmesi korkusu.
Ben kriz kadar, resesyoncularla karşıtlarından hangisinin galip geleceğini de merak ediyorum doğrusu. Çünkü bu kriz sonrası için ayrı bir polemik konusu ve sonucu bekleyeceğim.
Bana gelince, ABD Hazine Bakanı'ndan, FED Başkanı'na ve en büyük spekülatörlere kadar halen krizin boyutu konusunda uzlaşılamamışken eldeki verilerle hava tahmini yapamayacağım. Ama yine de, resesyon zor, 29 krizi çok daha zor, demek geliyor içimden.
Mehmet Ziya Gökalp
zgokalp@albayrak.com.tr
Kaynak: Yenisafak