Emlak sektörü zaten krizde
'Türkiye'de kriz olur mu' diye soranlara şimdi ben soruyorum: - Siz nerede yaşıyorsunuz?
Bugünlerde iki kişi biraraya geldiğinde atak davranan şu soruyu soruyor: - Türkiye'de emlak krizi olur mu? Bu kişilere, "Arkadaş sen nerede yaşıyorsun?" diye sormak şart. Türkiye'de emlak sektörü zaten krizde. Taa, 2006'nın mayıs ayından beri. Yeni sitelerin satış ofisleri sinek avlıyor. Şantiyelerde işler durma noktasında. 2006'nın ilk 5 ayına kadar haftada üç yeni şantiye kurulurken, son zamanlarda 3 ayda bir şantiye kurulur oldu. İkinci el satışlar dipte. Alan aldı, satan sattı. 2005 furyasında zemberekten boşalmış gibi konut alanlar, şimdi uzun vadeyle aldıkları kredi borçlarını ödemekle meşgul. Geçende Türkiye İstatistik Kurumu açıkladı. Aileler, kazandıklarının yüzde 28.4'ünü konut harcamalarına ayırıyormuş. Konut harcaması ne demek? Ev taksidi, kira... Yoksa salonun ortasına koyduğunuz üç kuruşluk sehpa mı sandınız? Yani evde eli iş tutan kim varsa çalışıyor, kazanılıp ortaya konan paranın üçte biri konut harcamasına gidiyor. Üçte biri derken, bu oran, araştırmaya konu olan bütün ailelerin yaptıkları harcamaların ortalama oranı. Yani, ev taksidi ya da kira ödemeyen aileler de bu hesaba dahil ediliyor. Tabii ki onların böyle bir derdi olmadığı için ev harcamalarının ortalaması, genel istatistiklerde gerçek orandan daha düşük görünüyor. Oysa bazı aileler kazançlarının yüzde 70-80'ini ev taksidine ya da kiraya ayırıyor. Sapla samanı ayıramayanların, ev taksidi ya da kira derdi olmayanları da katarak düşük göstermeye çalıştıkları oranlar bile, Türk milletinin ev almak ya da kira ödemek için neler çektiğini göz önüne seriyor. Aslında emlak sektörü değil, vatandaş krizde. "Ne krizi kardeşim? Bak falanca bulvardaki filanca gökdelende insanlar metrekaresi 6 bin dolara ev alıyor" diye kahvehane geyiğine saranlar olabilir. Şu kadarını söyleyeyim: 6 bin dolara kaç tane daire var, 150 tane. Avrupa'nın en kalabalık şehri olan İstanbul'da metrekaresi 6 bin dolara değil 150 tane, 1500 tane, 15 bin tane konut bile satılabilir. Satılmasa şaşarım zaten. Lüks konutta bir sorun yok. Lüks konutlar, ekonomi tıkırındayken de satılır, krizin göbeğinde de... Sorun, gerçek konut talebi olan kesimde. Her yıl 600 bin nikahın kıyıldığı bir şehirde, astronomik fiyata satılan 150 konutun sözü bile edilmez. Binaların yüzde 80'i ekonomik ömrünü tamamlamış ve çürük-çarık. Hemen, şu anda, şu saniyede 4 milyon adet nitelikli, sağlam, yeni konuta ihtiyaç var. İnşaat sektörünün en iyi gittiği yıllarda bile verilen inşaat ruhsatı sayısı ise sadece 250 bin! 'Türkiye'de kriz olur mu' diye soranlara şimdi ben soruyorum: - Siz nerede yaşıyorsunuz?
Kaynak: Milliyet