Bankaları Kredi Kanallarını Açık Tutmaya Davet Ediyorum
BDDK Başkanı Akben, ‘‘Tüm bankalarımızı müşteri odaklı davranmaya, kredi kanallarını açık tutmaya, kurumumuz ve sektör birlikleri tarafından alınan kararlara uymaya davet ediyorum’’ dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Mehmet Ali Akben, yeni tip coronavirus (Covid-19) salgınının üretime ve istihdama olumsuz etkisini mümkün olan en az seviyeye indirmek bakımından bankalara önemli görevler düştüğünün altını çizdi.
Bu nedenle kredi limiti olan firmaların likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin hızlıca karşılanması ve kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi, kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma, makul faiz oranlarıyla yeniden yapılandırma yapmama gibi uygulamalardan özenle kaçınılması yönünde bankalara talimat verdiklerini hatırlatan Akben, "Bankalara iletmiş olduğumuz talimatların uygulamasını yakından izliyoruz.Tüm bankalarımızı müşteri odaklı davranmaya, kredi kanallarını açık tutmaya, kurumumuz ve sektör birlikleri tarafından alınan kararlara uymaya davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mehmet Ali Akben, AA muhabirinin Covid-19 kapsamında atılan adımlara, son dönemdeki kredi gelişmelerine, bankalara iletilen talimatların uygulanıp uygulanmadığına ve bankacılık sektörünün yılın ikinci yarısında nasıl bir tablo çizeceğine ilişkin sorularına şu cevapları verdi:
Kamu Bankalarında Krediler Artarken Özel Bankalarda Azaldı
SORU: "Son dönemde özel bankalara yönelik çok şikayet var. Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamında kamu bankalarının gösterdiği performansın çok gerisinde kaldığı ifade ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak da banka yönetimleri arasındaki bu ayrışmaya dikkati çekerek özel bankaların da elini taşın altına koyması gerektiğini belirtiyor. Türk bankacılık regülasyonunun başındaki isim olarak, son dönemdeki kredi gelişmelerini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?"
CEVAP: "Yaşadığımız sürecin üretime ve istihdama olumsuz etkisini mümkün olan en az seviyeye indirmek bakımından bankalarımıza önemli görevler düşmektedir. Bu nedenle, kredi limiti olan firmaların likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin hızlıca karşılanması ve kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi, kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma, makul faiz oranlarıyla yeniden yapılandırma yapmama gibi uygulamalardan özenle kaçınılması yönünde bankalara talimat verdik. Ayrıca, Covid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmalar ile gerçek kişilere ilave finansman desteği sağlanması ve bunlara kullandırılan kredilerin müşterilerin talebi halinde kredi anapara ve faiz ödemelerinin asgari 3 ay süreyle ötelenmesi dahil gerekli kolaylıkların sağlanması, kredilerin kullandırılması sonrası bankalarca teminatların tekrar değerlemeye tabi tutularak teminat değerinin güncellenmesi uygulamasına bu talimat yazısı tarihinden itibaren 3 ay süreyle ara verilmesini istedik. Söz konusu talimatımızda ayrıca, kuruluş birlikleri tarafından bu kapsamda alınan tavsiye kararlarına uyulması konusunda azami gayretin gösterilmesini ve bu konunun bir millî görev olarak addedilmesi gerektiğini de ayrıca vurguladık. Geldiğimiz noktada bankalara iletmiş olduğumuz talimatların uygulamasını yakından izliyoruz. Kamu bankalarımızın bireylere, esnaf ve sanatkarlara, KOBİ'leri ve kurumsal işletmelere yönelik kredi destek programlarını başarıyla yürüttüklerini, son 10 günde 27,5 milyar TL ilave kredi hacmi oluşturduklarını görüyoruz. Salgından ötürü geçici likidite sıkıntısı yaşayan müşterilere sağlanan bu imkanların hem salgının ekonomik ve sosyal maliyetlerini aşağıya çekeceğine hem de bankalarımızın salgın sonrası dönemde tahsilat kabiliyetini artıracağına inanıyorum. Aynı dönemde özel bankalarımızın toplam kredi hacminin yaklaşık 5 milyar TL daraldığına şahit olduk. Tüm bankalarımızı müşteri odaklı davranmaya, kredi kanallarını açık tutmaya, Kurumumuz ve sektör birlikleri tarafından alınan kararlara uymaya davet ediyorum."
Müşteri Şikayetlerinin Takipçisiyiz
SORU: "Salgınla mücadele kapsamında kamu bankaları ve özel bankalar vatandaşlar ve reel sektör için bir dizi destek paketi açıkladı. Vatandaşlar şikayet için hangi yolu izlemeli? Bugüne kadar kaç vatandaş şikayette bulundu?"
CEVAP: "26 Mart'tan başlayarak sadece birkaç günlük süre içinde vatandaşlarımızın ticari ve bireysel fark etmeksizin tüm taleplerini 7 gün ve 24 saat esasına göre internet ve çağrı merkezimiz kanalıyla alabilecek ve bankalara iletebilecek bir yapı oluşturduk. Bu süreçte BDDK olarak şikayet taleplerini alıp bankalara aktardığımız bir koordinasyon sistemini çalıştırıyoruz. Talep alındığında bir platform üzerinden ilgili bankaya iletiyoruz ve bankadaki işlem yoğunluğu ve gelen taleplerin nitelik ve niceliğine bakarak talebin ilgili mevzuata, kuruluş birliklerinin tavsiye kararlarına ve bankaların kamuoyuna açıkladığı taahhütlere göre bankalar tarafından bir neticeye bağlanmasını ve bize sonuçla ilgili bilgi verilmesini istiyoruz. Bankalardan gelen bilgiler çerçevesinde BDDK olarak bizler de işlem bazında vatandaşlarımızı arayıp son durum hakkında bilgi alıyoruz. Bu yapıda internet için https://ebulten.bddk.org.tr/esikayet/, çağrı merkezi için 0850 222 23 35 numaralı hat üzerinden BDDK'ya talep ve şikayetlerin iletilmesi mümkündür. Müşteri şikayetlerinin çözümü için takipteyiz."
Her Türlü Tedbir ve Önlem Alınacak
SORU: "Küresel ekonominin salgınla verilen mücadelede yılın ilk yarısını zayıf geçirmesi bekleniyor. Salgın bittikten sonra yılın geri kalanı için bankacılık sektöründe nasıl bir tablo öngörüyorsunuz?"
CEVAP: "Bankacılık sektörümüz bu sürece gerek sermaye yapısı gerekse kaynak ve varlık kalitesi açısından güçlü bir şekilde girmiştir. Sermaye yeterlilik oranımız yüzde 17,7 ile uluslararası standart olan yüzde 8'in, ihtiyatlı olarak yüksek belirlediğimiz hedef oranımız olan yüzde 12'nin ve de diğer birçok benzer ülke oranlarının üzerinde bir seviyeye sahiptir. Kurumumuz tarafından finansal piyasalarda güven ve istikrarı devam ettirmek için salgının etkilerinin görülmeye başlandığı ilk günden itibaren gerekli önlemler hayata geçirilmektedir. Süreci proaktif bir düzenleme yaklaşımı ile götürmenin sağladığı esneklik ve hızlı hareket edebilme kabiliyetinin finansal sistemimiz üzerindeki riskleri sınırlandırmada ve azaltmada kritik önemi olduğunu düşünüyoruz. Gelişmelere bağlı olarak gerekli her türlü tedbir ve önlemlerin alınacağından kimsenin şüphesi olmasın."